Türk dünyasının kuzeybatısında köklü bir yazılı mirasa sahip olan
Tatarca, 1552’den beri Rusya egemenliği içinde bulunmaktadır. XVIII.
yüzyıl başlarında 1724’te Rusya Bilimler Akademisini kuran Rusya Çarı
Petro’nun Doğu’yu bir araştırma alanı yapmasıyla birlikte Şarkiyat ve
Türkoloji değer taşıyan bir disiplin hâline gelmiştir. Çarlık devrinde, ticari ve dinî sebeplerle Tatarca artık önde gelen bir öğrenme ve araştırma
konusu olmaya başlamıştır.
XVII. yüzyıl sonlarından itibaren hazırlanan Tatarca yazma sözlükler, özellikle XIX. yüzyılda çok daha gelişmiştir: 1804’te kurulan Kazan
Üniversitesinde hem dil araştırmalarının hem Türkolojinin çok ilerlediği
açıkça gözlenmektedir. Bu XIX. yüzyılda modernizmin gelişmeye başladığı Tatarlar arasında Rusçaya yönelik iki dilli sözlükler artık önceki
örneklerden çok daha kapsamlı ve niteliklidir. S. Helfin ve K. Nasîrî gibi
ansikopedist Tatar sözlükçülerinin yanı sıra, A. Voskresenskiy gibi Rus
sözlükçüleri de bu alana geniş katkılar yapmıştır.
Böylece XIX. yüzyılda gelişmeye başlayan Tatar sözlük yazarlığının
iyi örneklerinin XX. yüzyıl başlarında arttığı görülür: Ünlü Türkolog N.
F. Katanov’un da katıldığı bu iki dilli sözlükler alanında M. Kurbangaliyef, R. Gezizof, J. Kuliyef gibi yazarlar öne çıkmıştır. Sovyet devrinde bir eğitim dili olarak da gelişmeye başlayan Tatarca
için özellikle 1950’li yıllarda sürdürülen sözlükçülük çalışmaları, dil içi
ansiklopedik sözlükler ve Rusça ile iki dilli sözlükler örneklerini vermiştir. Böylece yaklaşık iki asırlık bir tarihi olan Tatar sözlükçülüğünün terminolojiden etimolojiye kadar çeşitlenmiş bir sözlük repertuvarı vardır.
Tatar, which has a deep-rooted heritage as a written language in the
northwest of the Turkic World, has been under Russian sovereignty since
1552. In the beginning of the XVIIIth Century, the Russian Tsar Petro
founded the Russian Academy of Sciences in 1724 and due to defining
the East as a research area, orientalism and Turcology became a valuable
discipline. During the tsarist era, for commercial and religious reasons,
Tatar language became a prime subject of learning and research.
The Tatar manuscript dictionaries, prepared from the late 17th
century, are much more developed, especially in the 19th century: In
Kazan University, which was founded in 1804, it is clearly observed
that both language studies and Turcology have developed very much.
Among the Tatars, in which modernism began to develop in the 19th
century, bilingual dictionaries for Russian are much more comprehensive
and qualified than the previous examples. Tatarian encyclopedists such
as S. Helfin and K. Nasiri, and Russian lexicographers, as well as A.
Voskresensky, made extensive contributions to this field.
Thus, the good examples of Tatar lexicography, which began to
develop in the 19th century, increased in the early 20th century. Famous
Turkologist N. F. Katanov also participated in the field of these bilingual
dictionaries, writers such as M. Kurbangaliyef, R. Gezizof and J. Kuliyef
appeared.
ForTatar language, which began to develop as a language of education
in the Soviet period, lexicography studies gave brought results especially
in the 1950s, as intralinguistic encyclopedic dictionaries and bilingual
dictionaries along with Russian. Thus, Tatar lexicography, which is about
two centuries old, has a varied repertoire ranging from terminology to
etymology.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 18, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 48 |