At first glance, the story of the 1980’s in Azerbaijani literature appears to be a continuation of the 1960’s prose. When viewed closely, though, it becomes clear that it has its own peculiarities. During those years, storytellers hoped for a shift in the Soviet government’s oppressive practices. The people who attempted radical improvements in the 1980’s made national and spiritual issues the central theme of the story. It is clear that storytellers in the 1980’s who utilized 1960’s prose as an example in Azerbaijani literature were accused of imitating it and were chastised. In the 1980’s, Azerbaijan’s story genre went through a period of rapid development. Literary generations that differed in age produced works in the same years. The representatives of previous generations,
namely İlyas Efendiyev, İsmail Şıhlı, İsa Hüseyinov, Sabir Ehmedli, continued to provide noteworthy examples in the story genre. In reality, Mirza İbrahimov, İsi Melikzade, Anar, Ekrem Eylisli, and Elçin, all of whom symbolize 1960’s prose, attract attention with their successful stories. Similarly, Vagif Nesib, Şahmar Ekberzade, Mövlud Süleymanlı, Ramiz Rövşen, Seyran Sehavet, and Afag Mesut should be highlighted for their outstanding accomplishments in the 1970’s. In 1980’s stories, the individual was emphasized rather than the country’s system being criticized. The story’s heroes, who are trapped in their inner worlds, were depicted as people who are cut off from themselves and society. Alcoholism is introduced into a story. Nepotism and bribery are cited as flaws. Religion and nationality are frequently utilized notions, and the people of Azerbaijan place a high emphasis on both concepts in order to raise their national awareness. It could be stated that the favored locations in 1980’s narratives nearly had their own identity. When compared to the period prior to 1960, the cast of characters, the breadth of subjects, and the preferences of the location underwent radical changes. Written examples, it may be argued, emphasize national issues more, paved the path for the country’s independence, and set the foundation for the Republic of Azerbaijan’s establishment.
Azerbaycan edebiyatında 1980’li yıllardaki hikâye, ilk bakışta 1960 nesrinin devamı gibi görünür. Oysa dikkatli gözle incelendiğinde kendine özgü hususiyetler taşıdığı anlaşılmaktadır. Bu yıllarda hikâye kaleme alan edipler, Sovyet idaresinin baskıcı uygulamalarının değişmesini arzuluyorlardı. 1980’li yıllarda radikal yenilikler yapmaya çalışan müellifler, millî ve manevi konuları hikâyenin temel unsuru hâline getiriyorlardı. Azerbaycan edebiyatında 1960 nesrini kendine örnek alan 1980’li yılların hikâyecilerinin taklitçilikle suçlanarak tenkit hedefine yerleştirildiği görülür. Azerbaycan’da hikâye türünün 1980’li yıllarda başarılı bir gelişme çizgisi izlediği söylenebilir. Yaş bakımından birbirinden farklı olan edebî nesiller, aynı yıllarda ürün vermiştir. Yaşlı nesle mensup İlyas Efendiyev,
İsmail Şıhlı, İsa Hüseyinov, Sabir Ehmedli; hikâye vadisinde ilginç örnekler vermeyi sürdürürler. Gerçekte 1960 nesri temsilcileri olan Mirza İbrahimov, İsi Melikzade, Anar, Ekrem Eylisli ile Elçin; başarılı hikâyeleriyle dikkat çekerler. Benzer biçimde 1970’li yıllardaki performanslarıyla öne çıkan Vagif Nesib, Şahmar Ekberzade, Mövlud Süleymanlı, Ramiz Rövşen, Seyran Sehavet, Afag Mesut gibi isimleri saymak gerekir. 1980’li yıllardaki hikâyelerde ülkedeki sistem eleştirisinden ziyade birey öne çıkarılır. Kendi iç dünyasında ikilemler yaşayan hikâye kahramanları, kendilerine ve topluma yabancılaşmış şahıslar olarak tasvir edilir. Hikâye konusu hâline getirilen alkolizm, adam kayırma, rüşvet gibi zaaflar eleştirilir. Bu yıllarda din ve milliyet kavramlarının çokça kullanıldığı ve Azerbaycan Türk halkının, millî şuurunu yükseltmek gayesiyle bu kavramlara hususi değer verdiği görülür. 1980’li yılların anlatılarında tercih edilen mekânların da âdeta bireysel kimlik kazandığı söylenebilir. Bu zaman
kesitindeki hikâyelerde şahıs kadrosu, konu yelpazesi ve mekân tercihlerinin 1960 öncesi dönemle karşılaştırıldığında köklü değişikliğe uğradığı görülür. Netice olarak kanaatimizce kaleme alınan hikâyeler millî meseleleri daha fazla öne çıkarmış, ülkenin bağımsızlığına giden yolu açmış ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulmasına katkı sağlamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies, Creative Arts and Writing |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | October 17, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 54 |