Türkiye Cumhuriyeti
Anayasası karma ekonomiyi benimsemiş olup, Anayasa’nın 2. maddesi de Türkiye
Cumhuriyeti’nin bir sosyal hukuk devleti olduğunu ifade etmektedir. Sosyal
devlet olmak, bu niteliğin, diğer alanların yanı sıra ekonomiye de
yansıtılmasını gerektirir. Dolayısıyla, Türkiye Cumhuriyeti Devleti
Anayasası’nın rekabet politikası bağlamında sosyal piyasa ekonomisini tercih
ettiğini söylemek yanıltıcı olmayacaktır.
Rekabet hukuku ve haksız
rekabet hukuku hükümleri, piyasa aktörleri ve toplum refahı için piyasanın
rekabet ihlallerine karşı korunması hedefinde birleşmekte ve bu amaç açısından
birbirlerini tamamlayıcı özellik göstermektedir. Rekabet hukuku, rekabet
ortamını ihlâllere karşı korurken, haksız rekabet hukuku, dürüstlük kuralına
aykırı ticari davranışları yasaklamak suretiyle adil rekabet ortamının
sağlanmasına hizmet eder. Türk hukukunun, rekabet hukukuna ve haksız rekabet
hukukuna ilişkin hükümlerine genel olarak bakılması, söz konusu düzenlemelerin
aynı amaca yöneldiğinin anlaşılması için yeterlidir.
Sosyal piyasa ekonomisi
üzerine inşa edilmiş bir sistemde, rekabet hukuku ile haksız rekabet hukuku
hükümlerinin işbirliği, özgür rekabet ortamının sağlanması ve korunması
açısından büyük önem taşımaktadır.
Karma ekonomi sosyal pi¬yasa ekonomisi devlet müdahalesi rekabetin korun¬ması haksız rekabet rekabet serbestisi
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 27, 2017 |
Submission Date | December 8, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 3 Issue: 2 |