Abstract
Despite their close relationship at the beginning, fiqh and aqaid developed separately from each other over time. However, some issues of aqaid continued to be covered in the sirah section of the books of furu' al-fiqh (branches of jurisprudence) and in the issues related to husn and qubh (good and evil) in the usul (source methodology in Islamıc Jurisprudence) books. In addition, since the issues of aqaid continued to be asked in the form of fatwa like other fiqh issues, it continued to take place in fatwa books more or less. In the last period of the Ottoman Empire, when the Teʹlîf-i Mesâil (editorial board) Branch was established in the Fatwa Office to prepare a large Turkish fatwa collection called Muhîtu’l-fatawa, the first book of this collection was devoted to the subjects of aqaid. One hundred and two fatwas in the subject of aqaid of the collection of which only taharah and salah books could be prepared apart from Aqaid, consist of selections from the fatwas of Ottoman sheikh al-Islam and scholars on these issues. Fetâvâ-yı Veliyyüddîn, which mainly includes the fatwas of Ebussuûd Efendi, Ali en-Nisârî's work named al-Fevâid al-aliyye and Osman b. Mehmed Tosyevî’s al-Fetâvâ'l-Osmâniyye and Yenişehirli Abdullah Effendi’s Behcet al-fetava are the most popular fatwa books in the collection appear to be prominent. One of the duties of the board that prepared Muhîtu’l-fatawa is to review the authenticity of the narrations in the works from which the fatwas were taken, to make additions when necessary, and sometimes to introduce completely different narrations. In this respect, the nuqul, which are the evidences of the fatwas in the collection, also provides important data on which works on aqaid were regarded as acceptable in the Ottoman Empire. It is also noteworthy for Muhîtu’l-fatawa that Fatwa Office found the power and responsibility to prepare a great fatwa collection even in the frost period of the Ottoman Empire, and that it started this collection with the Aqaid book and went over the framework of the official akidah/theology thought system in this chapter, perhaps for the last time. For this reason, in this article, it will be tried to determine the nature of aqaid fatwas as a product of fatwa activity within the framework of Muhîtu'l-fatawa and what books are referenced in these fatwas.
Fıkıh ve akaid ilmi başlangıçtaki yakın ilişkilerine rağmen zaman içerisinde birbirlerinden ayrı bir şekilde gelişme göstermişlerdir. Ancak akaidin bazı konuları furȗʻ fıkıh kitaplarının siyer bölümünde, usûl kitaplarının ise hüsün ve kubuhla ilişkili meselelerinde işlenmeye devam etmiştir. Ayrıca akaid konuları diğer fıkhî meseleler gibi fetva formunda da soruldukları için az ya da çok olarak fetva kitaplarında da yer almaya devam etmiştir. Osmanlı son döneminde Muhîtu’l-fetâvâ adında büyük bir Türkçe fetva mecmuası hazırlaması için Fetvahâne içinde Teʹlîf-i Mesâil Şubesi ihdas edilince bu mecmuanın ilk kitabı akaid konularına hasredilmiştir. Akaid dışında sadece tahâret ve salât kitapları hazırlanabilmiş olan mecmuanın akaid bahsindeki yüz iki fetva Osmanlı şeyhülislam ve âlimlerinin bu konulardaki fetvalarından yapılan seçmelerden oluşmaktadır. Ağırlıklı olarak Ebussuûd Efendi’nin fetvalarını içeren Fetâvâ-yı Veliyyüddîn ile Ali en-Nisârî’nin el-Fevâidü’l-ʻaliyye, Osman b. Mehmed et-Tosyevî’nin Fevâidü’l-fetâva Osmâniyye ve Yenişehirli Abdullah Efendi’nin Behcetü’l-fetâvâ isimli eserlerinin mecmuada en çok fetva nakledilen kitaplar olarak öne çıktıkları görülmektedir. Muhîtu’l-fetâva’yı hazırlayan heyetin görevlerinden biri de fetvaların alındığı eserlerdeki nakillerin sıhhatinin gözden geçirilmesi, gerekli durumlarda eklemeler yapılması, bazen de tamamen farklı nakillerin getirilmesidir. Bu açıdan mecmuada yer alan fetvaların delilleri mahiyetindeki nukûl de Osmanlı’da akaid konusunda hangi eserlerin muteber kabul edildiğine dair önemli veriler sunmaktadır. Muhîtu’l-fetâvâ, Osmanlı Devleti’nin son döneminde dahî Fetvahânenin büyük bir fetva mecmuası hazırlama gücünü ve sorumluluğunu kendinde bulması, bu mecmuaya Akaid kitabıyla başlayıp bu bölümde de belki de son kez devletin resmî itikâd/kelâm düşünce sisteminin çerçevesinin üstünden geçmesi açısından ayrıca dikkate değerdir. Bu sebeple makalede Muhîtu’l-fetâvâ çerçevesinde, fetva faaliyetinin bir ürünü olarak akaid fetvalarının mahiyeti ve bu fetvalarda müracaat edilen eserlerin neler olduğu tespite çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 9 Sayı: 2 |