Giriş: Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre günümüzün önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Bu çalışmanın amacı Edirne ilinde görev yapan aile hekimleri ve aile sağlığı elemanlarına yönelik şiddetin boyutu ve nedenlerinin belirlenmesidir.
Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırmamıza Edirne ilinde merkez ilçede aile hekimi ve aile sağlığı elemanı olarak görev yapmakta olan 90 kişi katılmıştır. Ölçüm aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilen 52 soruluk anket formu kullanılmıştır. Bağımlı değişken olan şiddete uğrama durumu cinsiyet, medeni hal, meslek, eğitim durumu gibi bağımsız değişkenlerle karşılaştırılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan 90 sağlık çalışanından 57’si (%63,3) mesleklerini uygularken şiddete uğradığını belirtmiştir. Şiddetle karşılaşanların tamamı sözel şiddete, 14’ü (%24,5) fiziksel şiddete, 3’ü (%5,2) cinsel şiddete uğramıştır. Şiddete uğrayanların 44’ü (%77,2) hasta, 42’si (%73,7) hasta yakını tarafından; %45,6’sı hem kadınlar hem de erkeklerden, %43,9’u erkeklerden, %10,5’i kadınlardan şiddet gördüğünü ifade etmiştir. Şiddete uğrayan katılımcıların 47’si (%82,4) şiddetin nedeninin saldırgan kaynaklı ve 38’i (%66,6) şiddet olaylarının sağlık sistemi ile ilişkili olduğunu düşünmektedir. Katılımcıların %23’ü şiddetle karşılaştığında nereye başvuracağını bilmediğini söylerken, şiddete uğrayan katılımcıların 34’ü (%59,6) Beyaz Kodu, 22’si (%38,6) kolluk kuvvetlerini/ adli makamları başvuru yeri olarak belirtmiştir. Katılımcıların 20’si (%22,2) sağlık alanında şiddetin azalması için cezai yaptırımların artırılması gerektiğini, 86’sı (95,5) Sağlık Bakanlığı’nın, 68’i (%75,5) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) gerekli önlemleri alması gerektiğini belirtmiştir. Şiddete maruz kalma; cinsiyet, eğitim durumu, meslek ve medeni hal ile ilişkisiz bulunmuştur. (p>0,05)
Sonuç: Katılımcıların yarıdan fazlası meslek hayatları sürecinde şiddetin herhangi bir türüne maruz kalmıştır. En sık karşılaşılan şiddet türü sözel şiddettir. Şiddeti uygulayanların çoğu hasta ve hasta yakınlarıdır ve yarıdan fazlası erkektir. Şiddete uğrayan her dört katılımcıdan biri şiddet durumunda nereye başvurması gerektiğini bilmemektedir. Katılımcıların tamamına yakını sağlık alanında şiddetin azalması konusunda Sağlık Bakanlığı'nın ve TBMM’nin gerekli önlemleri alması gerektiğini ve sağlıkta şiddeti önlemede mevzuatın yeterli olmadığını belirtmiştir.
Objective: Violence, according to the World Health Organization, is one of the significant public health issues of today. The purpose of this study is to determine the extent and reasons for violence towards family physicians and family health staff working in Edirne province.
Materials and Methods: Ninety individuals serving as family physicians and family health staff in the central district of Edirne province participated in our descriptive and cross-sectional study. A 52-item questionnaire developed by the researchers was used as the measuring tool. The dependent variable, experiencing violence, was compared with independent variables such as gender, marital status, occupation, and education level.
Results: Out of the 90 healthcare workers participating in the study, 57 (63.3%) stated that they had experienced violence while practicing their professions. All individuals who faced violence experienced verbal abuse, 14 (24.5%) endured physical violence, and 3 (5.2%) encountered sexual violence. Among those who experienced violence, 44 (77.2%) were subjected to violence by patients, and 42 (73.7%) by relatives of patients; 45.6% reported experiencing violence from both genders, 43.9% from males only, and 10.5% from females only. Forty-seven participants who experienced violence (82.4%) believed the cause of the violence was aggressor-related, and 38 (66.6%) thought the incidents of violence were associated with the healthcare system. While 23% of participants stated they did not know where to seek help when facing violence, 34 (59.6%) of those who experienced violence mentioned emergency codes, and 22 (38.6%) cited law enforcement/judicial authorities as the places to report. Twenty participants (22.2%) believed that increasing punitive measures is necessary to reduce violence in the healthcare field. Additionally, 86 (95.5%) indicated that the Ministry of Health, and 68 (75.5%) the Turkish Grand National Assembly (TBMM), should take necessary measures. Exposure to violence was found to be unrelated to gender, education, profession, and marital status (p>0.05).
Conclusion: More than half of the participants have experienced some form of violence during their professional careers. Verbal violence is the most common type encountered. The majority of those perpetrating violence are patients and their relatives, with more than half being male. One in every four participants who experienced violence does not know where to seek help in case of violence. Nearly all participants emphasized the need for the Ministry of Health and the TBMM to take necessary measures to reduce violence in the healthcare sector, indicating that legislation is insufficient in preventing violence in healthcare.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Public Health (Other), Family Medicine |
Journal Section | Orijinal Articles |
Authors | |
Early Pub Date | May 27, 2024 |
Publication Date | May 28, 2024 |
Submission Date | November 28, 2023 |
Acceptance Date | February 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 18 Issue: 2 |
English or Turkish manuscripts from authors with new knowledge to contribute to understanding and improving health and primary care are welcome.