Occupational health and safety, perceived as a continuously developing concept which emerged in parallel with increasing respect for human beings, is actually as old as human history. Turkey is among the countrieslate in recognizing this concept, in fact only overthe last quarter century. The legal basis for occupational health and safety in Turkey was only truly laid down in the Lawof Occupational Health and Safety enacted on 30 June 2012 #6331 . The main innovation of this law was that it encompassed employees in all workplaces, regardless of number of employees, in both the public and private sectors. This law is what led to an awareness of the importance of health and safety in information centers. The present article examines occupational health and safety in general and attempts to draw attention to their importance and necessity in information centers. It is a descriptive study of practices. Unlike most workplaces where health and safety practices are designed to protect the administration and other employees, an information center also needs to protect the health and safety of its users. Information centers, which need to implement nearly all aspects of occupational health and safety with respect to their employees, must also put into practice rules and procedures for the health and safety of their users. This responsibility for the well-being of users falls not only on the administrators and information professionals, but equally on the country's lawmakers.
Occupational health occupational safety occupational accident occupational illness occupational health and safety in information centers
İş sağlığı ve güvenliği, günümüz toplum yapısında insana verilen önemin gelişmesine paralel olarak ortaya çıkan ve sürekli gelişen bir çalışma alanı olarak algılansa da aslında insanlık tarihi kadar köklü geçmişi olan bir uygulamadır. Türkiye, bu alanın önem ve gerekliliğinin geç fark edildiği ülkelerden biridir ve konuya ilişkin atılan adımların neredeyse tamamı, son çeyrek yüzyılda yaşanmıştır. Türkiye’de bu konunun yasal zemini, gerçek anlamda 30 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile başlatılmıştır. Kanunun getirmiş olduğu en büyük yenilik, kamu ve özel sektör ayrımı yapmadan, işletme büyüklüğüne bakılmaksızın tüm sektörlerde çalışanların tamamını kapsaması olmuştur. Bu yenilik, iş sağlığı ve güvenliği disiplini ile uygulamalarının bilgi merkezleri dünyası ile de daha yakından ilişkilendirilmesi gerekliliğinin çıkış noktasıdır. Bu çalışmada iş sağlığı ve güvenliği disiplin ve olgusuna ilişkin genel bir çerçeve ortaya konularak, bilgi merkezleri özelinde önemi ve gerekliliğine dikkat çekmek amaçlanmıştır. Araştırma, ağırlıklı olarak betimleme yöntemiyle yürütülmüştür. Bilgi merkezlerinin yönetici ve çalışanlarının yanı sıra kurumların genelinden farklı olarak bir de kullanıcı ayağının olduğu dikkate alındığında, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına bilgi merkezlerinde çok daha arzulu ve özenli yer verilmelidir. Bilgi merkezlerinde de iş sağlığı ve güvenliği disiplini oluşturan unsurların ve uygulama süreçlerinin neredeyse tamamının yerinin olması, henüz yeterince kurulamayan ancak en kısa sürede kurulması gereken bu ilişkinin görmezden gelinemeyecek kanıtıdır. Bu noktada yöneticiler, bilgi profesyonelleri ve kullanıcıların yanı sıra yasa koyuculara da ciddi sorumluluklar düşmektedir.
İş sağlığı iş güvenliği iş kazası meslek hastalığı bilgi merkezlerinde iş sağlığı ve güvenliği.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 31 Issue: 4 |
Bu dergi içeriği CC BY 4.0 ile lisanslanmaktadır.