Tarih boyunca kültürel mirasın geleceğe aktarılmasının ve korunmasının tek temsilcileri olan kütüphaneciler asırlar boyunca her toplumda "koruyucu " kimlikle yerlerini almışlardır. Bazen bir tapınağın arşivinde papirüslerin efendisi olurken , günümüzde elektronik ortamın en etkin temsilcileri olarak kütüphanelerde koruyucu özellikli entelektüel kimliklerini devam ettirmişlerdir. Her çağda, her asırda kütüphaneler değişime uğrarken kütüphaneciler bu değişimde yerlerini almışlar mıdır? Bilgi aktarımı gibi önemli bir misyonu üstlenen bu meslek grubu kendilerini ifade etmede mesleğin kendilerine yüklemiş olduğu "entelektüellik" özelliğini fazlasıyla benimsemişler midir? Bilginin uzmanı, belgenin uzmanı, bilgi bilimci, bilgi ve belge yöneticisi gibi terimleri benimserken "kütüphaneci" terimi toplumda onlara hak ettiği saygın statüyü vermemekte midir? Teknoloji evrimi ile İnternet devrimi ikileminde mesleki anlamda kendilerine uygun statüler bulan kütüphaneciler günümüzde imaj probleminde karışık duygular içerisindedirler. Türkiye'de bilimsel anlamda kütüphanecilik eğitimi yarım asrı aşkın zamandır verilmektedir. Dört yıl boyunca almış oldukları eğitimle mesleki bilgiye ve yaratıcılığa sahip olarak mezun olan yüzlerce kütüphaneci aday iş bulabilirse meslekte yerini almaktadır. İş bulamayan yeni mezun, bulduğu işlerde ya kütüphaneci kimliğini kaybetmekte ya da bunu ifade etmekten çekinmektedir. Bu poster çalışmasında, tarihsel süreç içerisinde kütüphanecilerin mesleki değişimleri ve meslek profilleri incelenerek, Türkiye'de meslek elemanı ve meslek grubu olarak yaşadıkları "imaj" problemleri incelenmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 21 Issue: 2 |
Bu dergi içeriği CC BY 4.0 ile lisanslanmaktadır.