Arnavutluk, 1385 yılından itibaren, bağımsızlığını kazandığı 1912 yılına kadar Osmanlı egemenliğinde
kalmıştır. Bu süre zarfında, Osmanlı kültürü ve mimarisiyle yoğun bir etkileşim içerisine girmiş, gerek
dil gerekse yaşayış tarzı bakımından birçok özelliğini alarak kendi potasında eritmiştir. Bu değerlerin
içerisinde, artık adı Arnavutluk’la birlikte anılan Bektaşilik de yer almaktadır. Türkiye’de tekke ve
zaviyelerin kapatıldığı 1925 yılından sonra kurulan Dünya Bektaşilik Merkezi’nin (Kryegjyshata
Boterore Bektashiane), Arnavutluk’un Tiran şehrinde konumlanması bunun en büyük göstergesidir.
Arnavutluk’un bugünkü sınırları dâhilinde güneyde yer alan Ergiri ili, 1430 yılında Osmanlı
topraklarına katılmıştır. Bu makale çerçevesinde, Ergiri ilinin Osmanlı yönetiminde kaldığı süre
boyunca il sınırları içerisinde inşa edilmiş olan tekkeler konu edilecektir. Bu kapsamda, öncelikle
yayımlanmış kaynaklar ele alınmış ve bölgede günümüze ulaşabilen tekkeler tespit edilmiştir.
Ardından ise Başbakanlık Osmanlı Arşivi taranarak, günümüze ulaşamamış tekkelerin tespiti
yapılmaya çalışılmıştır. Elde edilen veriler neticesinde, varlığına dair belge ve bilgiler bulunan 43
tekkeden birinin günümüze orijinal haliyle ulaşabildiği, 7 tekkenin yıkılarak yeniden inşa edildiği
veya zaman içerisinde yapılan değişikliklerle asli durumunu yitirdiği, geriye kalan 35 tanesinin ise
hiçbir kalıntısının günümüze ulaşamadığı anlaşılmıştır. Metinde öncelikle günümüze ulaşan Koştan
Tekkesi kısaca tanımlanmış, ardından günümüze asli haliyle ulaşamadığı tespit edilen tekkeler
hakkında eldeki veriler değerlendirilerek, orijinal durumları üzerine çıkarımlarda bulunulmaya
çalışılmıştır. Binaların fiziksel durumlarına dair bilgiler verildikten sonra, bu tekkelerin tarikatlar
arasındaki dağılımı incelenerek Ergiri gibi küçük bir bölgede bu kadar çok tekke inşa edilmesinin
sebepleri üzerinde durulmuştur.
Albania stands under the Ottoman hegemony till 1385 to 1912. During this period, it entered into an
intense interaction with the Ottoman culture and architecture, and took many of its features in terms
of language and lifestyle and melted it in its own pot. One of these values is Bektashism, which is
now mentioned with Albania. The location of the World Bektashism Center (Kryegjyshata Boterore
Bektashiane) in Tirana, which was established after 1925 after the closure of lodges and zāwiyas in
Turkey, is the biggest indicator of this.
Ergiri province, which is located in the south of Albania, joined the Ottoman lands in 1430. In this
article, the dervish lodges that were built during the period of the Ottoman rule of Ergiri province will
be discussed. In this context, firstly the published sources were discussed and the lodges that could
survive in this region were determined. Then, by scanning the Prime Ministry Ottoman Archives, it
was tried to determine the lodges that could not reach to the present day. As a result, it was understood that just 1 of the 43 lodges was survived. 7 of them was ruined and rebuilt or lost their originality by changes made over time and 35 of them have no remains but just records. In the text, firstly, a brief
description of the Koshtan Village Lodge, which has survived originally, is made. Than it is tried to
make inferences by evaluating the data about lodges which have not reached to the present day. After
giving information about the physical conditions of the buildings, the distribution of these lodges
among the sects will be examined and the reasons of why so many lodges were built in a small region
like Ergiri will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 13, 2021 |
Submission Date | June 22, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 100 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.