Nizārī Ismāʿīlīs started to search for new Darü’l Hicres for themselves outside Alamūt and Rudbar both to spread their doctrines within the framework of the invitation in the name of the expected Imām and to settle in different regions. They chose Quhistan which displayed geographical, socio-economic, and denominational similarities to Rudbar in the Horasan region and started to disseminate the new invitation that they named Davet’ül Cedide. Ultimately, they took control of many castles, including mainly Muninabad, Kain, Tun, and Bircend in Quhistan and built a new headquarters for themselves.
From the headquarters in Alamūt, they appointed local governors whom they called muhteshem or reis (chief) for the administration of the castles in Quhistan region between 1092 and 1957. These administrators had various duties such as ensuring the security of the castles in the Quhistan region, solving the local political problems, organizing social-cultural activities about Ismaili belief, and controlling the commercial network in their local administrative region.
In this article, the functions of the castles in the Quhistan region and concrete data about the castles will be presented. In addition, the political, military, cultural, and doctrinal activities of the rulers such as Reis Muzaffareddin (1202-1221/22), Muhteshem Şihâbeddin Mansûr-ı Ebû’l-feth (1222-1224), Muhteshem Şemdü’d-din Hasan-ı İhtiyar (1224-1128 ), and Nasıreddin Abdurrahim bin Ebû Mansur (1228-1257), who were administrators in the Quhistan region, in the period they ruled will be examined. Furthermore, issues such as the functioning of the muhteshems’ castles, various duties and responsibilities they assumed, their loyalty to the headquarters in Alamūt their reaction to or adoption of belief changes, military defenses against changing authorities, and their loyalty to Ḥujjat and Imām will be discussed.
Nizari İsmâilîleri Alamût ve Rûdbar dışında imam adına yaptıkları davet ile öğretilerini farklı bölgelere yaymak ve yapılanmak için yeni Darü’l Hicreler oluşturdular. Coğrafi, sosyo-ekonomik ve mezhepsel açıdan Rûdbar ile benzerlik gösteren Horasan bölgesinde Kûhistan’ı seçip, Davet’ül Cedide adını verdikleri yeni daveti yaymaya başladılar. Nitekim kısa sürede Muninabad, Kain, Tun, Bircend kaleleri olmak üzere Kûhistan’da çok sayıda kalenin kontrolünü ele geçirip, kendilerine yeni bir karargah oluşturmayı başardılar.
Alamût merkezden 1092-1956 yılları arasında Kuhistan’daki kalelerin yönetimi için muhteşem ya da reis adı verilen yerel valiler atandı. Bu yöneticiler Kûhistan bölgesindeki kalelerin güvenliği, yerel bölgedeki siyasi sorunları çözme, İsmâilî inancı hakkında sosyal-kültürel faaliyetler yapma, yerel yönetim bölgelerinde ticaret ağını kontrol etme gibi birçok görevleri bulunmaktaydı.
Bu makalede, Kuhistan bölgesinde bulunan kalelerin işlevleri incelenerek, kaleler hakkında somut veriler ortaya konulmaya çalışılacaktır. Ayrıca Kuhistan bölgesinde yöneticilik yapan Reis Muzaffareddin(1202-1221/22), Muhteşem Şihâbeddin Mansûr-ı Ebû’l-feth (1222-1224), Muhteşem Şemdü’d-din Hasan-ı İhtiyâr (1224-1128 ), Nasıreddin Abdurrahim bin Ebû Mansur (1228-1257) gibi muhteşemlerin kendi dönemlerindeki siyasi, askeri, kültürel ve öğretisel faaliyetleri incelenecektir. Bunlara ek olarak muhteşemlerin kalelerin işleyişi, üstlendikleri çeşitli görevler, sorumluluklar, Alamût merkeze olan bağlılıkları, inançsal değişimlere verdikleri tepki yada kabulleniş, değişen otoritelere karşı yaptıkları askeri savunma, hûccet ve imama duyulan bağlılıkları gibi öznel konular üzerinde durulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Seljuk, History of Muslim Turkish Countries and Societies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | March 25, 2024 |
Publication Date | March 28, 2024 |
Submission Date | October 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 109 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.