To elicit whether lipid profile of hypertensive chronic uremic patients was different from those of normotensive patients, this study was performed in 14 hypertensive and 27 normotensive chronic uremic patients. Eighteen patients (9 hypertensive and 9 normotensive) were ongoing regular hemodialysis. Also 12 healthy volunteers was included to the study as control. Basal insulin levels and serum lipid profiles were determined in venous blood samples taken from the patients after 14-hour fasting. There were no any differences between hypertensive and normotensive patients in respect to mean age and body mass index. Serum triglyceride, total-cholesterol, LDL, VLDL, Apo-B, lipoprotein-(a) and insulin levels of the hypertensive patients were significantly higher than those of the normotensive ones. In dialyzed and non- dialyzed uremic patients, lipid abnormalities were not different. As a result, it was found that hypertensive chronic uremic patients had greater lipid abnormalities than normotensive patients. Therefore, it may considered that atherosclerosis will occur earlier in hypertensive chronic uremic patients. [Journal of Turgut Özal Medical Center 1997;4(3):274-278] Key words: Chronic renal failure, hypertension, hyperlipidemia, atherosclerosis, hyperinsulinemia
Bu çalışma hipertansif ve normotensif kronik üremik hastalar arasında lipid profili yönünden farklılık bulunup bulunmadığını araştırmak amacıyla 14'ü hipertansif 27'si normotensif toplam 41 kronik ürem il i hasta üzerinde yapıldı. Bu hastaların 18'i (9 normotensif 9 hipertansif kronik hemodiyaliz programında idi. Kontrol grubu olarak ise sağlıklı 12 kişi alındı. Gece boyunca 14 saatlik açlık sonrası alınan venöz kan örneklerinde bazal insülin düzeyi ve serum lipid profili tayini yapıldı. Hipertansif ve normotensif hastalar arasında yaş ortalaması ve vücut kitle indeksi yönünden önemli bir farklılık yoktu. Hipertansif grupta serum trigliserid, total kolesterol, LDL, VLDL, Apo-B, Lipoprotein-(a) ve insülin düzeyleri normotensif gruba göre önemli derecede daha yüksek, HDL düzeyleri ise daha düşük bulundu. Hemodiyalize giren ve girmeyen hastalar arasında da lipid profili yönünden farklılık yoktu. Sonuç olarak, hipertansif kronik üremik hastalarda lipid anormalliklerinin normotensiflerden daha fazla olduğu tespit edildi. Bu nedenle hipertansif üremik hastalarda aterosklerozun daha erken ve ciddi boyutlarda ortaya çıkacağı sonucuna varıldı. [Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi 1997;4(3):274-278] Anahtar Kelimeler': Kronik renal yetmezlik, hipertansiyon, hiperlipidemi, ateroskleroz, hiperinsülinemi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Publication Date | June 1, 1997 |
Published in Issue | Year 1997 Volume: 4 Issue: 3 |