Türkiye’de işçi sınıfı en hareketli dönemini 1961’de Türkiye İşçi Partisi’nin (TİP) kuruluşuyla yaşamıştır. TİP, siyasi söylemlerini ve kimliğini sanatçıların desteğiyle görselleştirmiş, yayın organı Sosyal Adalet Dergisi’nde Abidin Dino ve Fikret Otyam gibi sanatçıların illüstrasyon ve fotoğraf çalışmalarına yer vermiştir. Aynı yıllarda Nedim Günsür resimlerinde, Halit Refiğ, Ertem Göreç ve Atıf Yılmaz gibi yönetmenler filmlerinde işçi temasını ele almışlardır. 1970’lerde ise işçi sınıfı ve sorunları görsel kültürde kendine daha sık yer bulmaya başlamış, Görsel Sanatçılar Derneği’nin kuruluşuyla birlikte sanatçılar işçi sınıfıyla birlikte taleplerini ve beklentilerini daha net dile getirmeye başlamıştır. Bu yıllarda Yüksel Arslan resimlerinde Karl Marx’ın Das Kapital’ini yorumlamış, Mehmet Aksoy ve Muzaffer Ertoran’ın işçi heykelleri saldırıya uğramış, yurt dışında yaşayan Türkiyeli sanatçılar da işçi sorunlarını üretimlerine taşımıştır. Öte yandan önceki on yıla kıyasla işçi temalı filmlerin sayısı artmış, Lütfi Ö. Akad, Tunç Okan ve Yavuz Özkan gibi yönetmenler konuya dair filmler çekmişlerdir. Bu çalışmada 1960-1980 yılları arasında görsel kültürde önemli bir motif olarak karşımıza çıkan işçi sınıfının resim, illüstrasyon, grafik tasarım, heykel ve sinemada nasıl ele alındığı ve yorumlandığı söz konusu dönemin siyasi ve toplumsal dinamikleri ekseninde irdelenecektir.
The working class in Turkey lives its most active period in and around the foundation of Workers’ Party of Turkey (TİP). In the journal of Sosyal Adalet, which is the own publication of the party, TİP visualizes its political discourse and identity with the support of artists, and gives coverage to the illustrations and works of photography by artists such as Abidin Dino and Fikret Otyam. In the same years, Nedim Günsür in his paintings, and Halit Refiğ, Ertem Göreç and Atıf Yılmaz in their films handle themes on labour. It is in the 1970s when the working class and its problems find a wider place in visual culture, and it is with the establishment of the Visual Artists Association when artists alongwith the working class begin to express their demands and expectations more clearly. In these years Yüksel Arslan renders Karl Marx’s Das Kapital, whereas the worker statues by Muzaffer Ertoran and Mehmet Aksoy get attacked, and the labour matters are adopted by the Turkish artists living abroad as well. On the other hand, compared to the previous ten years, the number of films dealing with the problems of workers increase in number, movies on the subject are directed by Lütfi Ö. Akad, Tunç Okan and Yavuz Özkan. In the present study, how the working class, emerged as an important motif in visual culture between 1960 and 1980, is handled and interpreted in painting, illustration, graphic design, sculpture and cinema will be examined in the axis of the political and social dynamics of the period in question.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 11 Sayı: 22 |