Amaç: Servikal Pap smear test sonucu high grade servikal intraepiteliyal neoplazi saptanan hastalarda kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsi ile servikal konizasyon sonuçlarını değerlendirmek. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Doğum Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Ocak 2013 ile Ekim 2015 tarihleri arasında retrospektif olarak gerçekleştirildi. Pap smear test sonucunda high grade servikal intraepiteliyal neoplazi tespit edilen ve ardından kolposkopik biyopsi ile servikal konizasyon uygulanan toplam 64 hasta çalışmaya dâhil edildi. Bulgular: Çalışmamıza toplam 64 hasta dâhil edildi. Hastalarımızın yaş ortalaması 35,59±4,63 yıl, ortalama gebelik sayısı ise 3,08±1,64 idi. Kolposkopik biyopside servikal intraepiteliyal neoplazi (CIN 2-3) saptanan hastaların %82.98'inde konizasyon sonrası da aynı histopatolojik sonuç karşılaşıldı. İlginç olarak kolposkopik biyopsi sonrası lezyon saptanmayan yedi olgunun sadece ikisinde (%28.57) konizasyon sonrası da lezyon tespit edilmedi. Geriye kalan iki hastada CIN 1, üç hastada ise konizasyon sonrası CIN 2-3 lezyon saptandı. En yüksek uyum ise invaziv karsinom olgularında izlendi. Sonuç olarak kolposkopik biyopsinin CIN saptamada sensitivitesi %91,2, spesifitesi %28,6, pozitif prediktif değeri %91,2, negatif prediktif değeri ise %28,6 olarak tespit edildi. Sonuçlar: High grade servikal intraepiteliyal neoplazilerin tespit edilmesinde kolposkopi eşliğinde yapılan biyopsinin güvenilir olduğu düşünülebilir. Ancak kesin tanı ve tedavi için servikal konizasyon yöntemi halen altın standart olarak kabul edilip hastalara bu yönde bilgi verilmesi uygun yönetim şekli olmalıdır.
Objective: To evaluate the results of colposcopically directed biopsy and cervical conization in patients diagnosed with high grade cervical intraepithelial neoplasia according to Pap smear test. Material and Method: Our study was done in Zeynep Kamil Women's Disease and Birth Training and Research Hospital between January 2015 and October 2015 retrospectively. Total of 64 high grade cervical intraepithelial neoplasia diagnosed patients according to Pap smear test whom colposcopically directed biopsy and cervical conization was performed on after, were included in the study. Results: 64 patients were included in our study. The average age of our patients was 35.59±4.63 years and the average gravida amount was 3.08±1.64. Same histopathological result was faced after conization with 82.98% of the patients diagnosed with cervical intraepithelial neoplasia (CIN 2-3) in result of colposcopically directed biopsy. Interestingly, only two of the seven cases (28.57%) were not diagnosed with lesions after colposcopically directed biopsy were also not diagnosed with lesions after conization. Remaining two patients were diagnosed with CIN 1, three patients were diagnosed with CIN 2-3 after conization. Highest accordance was observed in invasive carcinoma cases. In conclusion the diagnosing CIN sensitivity of colposcopically directed biopsy was determined as 91.2%, specifity was determined as 28.6%, positive predictive value was determined as 91.2% and negative predictive value was determined as 28.6%. Conclusion: Colposcopically directed biopsy can be considered as reliable for diagnosing high grade cervical intraepithelial neoplasia. However, for final diagnosis and treatment, cervical conization method should still be considered as the golden standard and for a proper management method patients should be informed accordingly.
Other ID | JA73JA23BB |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2015 |
Submission Date | July 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 18 Issue: 3 |