Kullanımı ilkçağlardan beri bilinen ve önemli bir ticaret malzemesi olan şap, Osmanlı Devleti sınırları içinde birkaç yerde çıkarılmaktaydı. Bu yerlerden biri olan, Kütahya'da bulunan Gedos (Gediz) şap madeni, Bizans Devleti zamanından beri işletilmekteydi. Şap, özellikle XV. yüzyıla kadar Batı ile yapılan ticarette, önemli gelir getirdiğinden bölgeye sahip olan beylikler veya devletlere ekonomik kalkınma sağlamaktaydı. Osmanlı Devleti, Gediz ve çevresini ele geçirdikten sonra da şap üretimine devam edildi. İltizam usulü ile işletilen şap madeninde üretimin devamlılığı sağlanmaya çalışıldı. Madende çalışanlar, örfi vergilerden muaf tutuldu. Fakat, bu muafiyet XVIII. yüzyılın ikinci yarısında kaldırıldı. Bu durumda çıkardıkları maden miktarına göre ücretlendirilen madencilerin durumu ekonomik olarak kötüleşti. Gediz şap madeninden arşiv kaynaklarına yansıyan en fazla olay madenden şap kaçırılması konusunda olmuştur. Bu durum, maden çalışanlarına uygulanan ücretlendirme politikası ile ilgili olduğu gibi Osmanlı Devleti'nin ticari mallara uyguladığı tekelci üretim ve satış politikası ile de ilgilidir. Osmanlı Devleti'nde bulunan şap madeni konusunda Suraiya Faroqhi ve Mehmet Ersan'ın çalışmaları bulunmaktadır. Faroqhi, "Alum Production and Alum Trade in the Ottoman Empire (about 1560-1830)", Wiener Zeitschrift far die Kunde des Morgenlandes, S:71 (1979), s. 153-175'deki makalesinde, Osmanlı Devleti'nde genel olarak şap çıkarılan yerler, üretim ve işçilerin ekonomik durumları üzerine eğilirken, Ersan, "XIII. -XIV. Yüzyıllarda Şap Ticareti ve Şebinkarahisar", Şebinkarahisar I. Tarih ve Kültür Sempozyumu - Bildiriler, (30 Haziran - 1 Temmuz 2000), İstanbul 2000, s. 5562' deki bildirisinde Şebinkarahisar'da bulunan şap madeninin XIII. ve XIV. yüzyıllardaki durumunu incelemiştir. Fatma Acun, Karahisar-ı Şarki ve Koyluhisar Kazaları Örneği'nde Osmanlı Taşra İdaresi (1485-1569), Türk Tarih Kurumu, Ankara 2006'da basılı olan kitabında, Karahisar-ı Şarki'de bulunan şap madeninden bahsetmiştir. Gediz'de bulunan şap madeni ile ilgili bır çalışma yapılmamıştır. Osmanlı tarih araştırmacıları Osmanlı madenciliği konusunda çalışmaların yetersizliğinden yakınmaktadırlar. Bu makalede, Gediz şap madeninin XVIII. ve XIX. yüzyıllarda işletme sistemi, şap üretimi, üretilen malların nakliyesi, şap madeninin satış noktaları ve madende çalışanların durumu değerlendirilecektir. Bu inceleme, Osmanlı maden çalışmalarına ve Kütahya'nın gelişiminde önemli olan bir maden ocağının, kısmen de olsa tarihi gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Çalışma, Osmanlı Devleti'nin, şap madeninin üretimi ve ticareti ile yakından ilgilendiğini, üretim ve satışla ilgili kurallar koyduğunu ve bu kuralların faaliyete geçmesi için sıkı tedbirler aldığını göstermektedir. Teknolojinin gelişmesine ve yeni maden yataklarının bulunmasına rağmen şapa olan arz, XVIII. ve XIX. yüzyılda devam etmiştir.
As an important commercial mineral, Alum (kalinite) has been very well known from the ancient times and was produced in several places in the Ottoman Empire. Gedos (Gediz) Alum mine was one of those places and had been run since Byzantine times. Since Alum was an important commercial material in the trade with the West, mining area had been considered so valuable by the slates for centuries. The production of Alum was continued after the conquest of the area by the Ottomans. For the continuation of production the iltizam (taxfarming) system was used. The workers were exempted from some of the customary taxes. This exemption was abolished in the second half of the nineteenth century. This caused to some extent a decrease on the wages of the workers who were paid according to the amount they produced from the mine. Smuggling of Alum was the most important event noted in the archival documents. Most probably smuggling was the outcome of both low wages and the Ottoman regulation of monopoly on Alum. The purpose of this paper is to contribute both the studies on Ottoman mining and the history of the development of Kütahya area because of alum mine. This study shows that the Ottoman government had close interest in the production and commerce of Alum by establishing certain regulations on the process of production and trade. Despite the new technology and the new mining fields, the demand for alum continued in the 18th and 19th centuries.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 |
Belleten Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.