Türkiye, Avrupa'nın doğu kültürüne ait bir parçası olmakla birlikte, batılılaşmış karakteri ile sık sık Avrupa bilimsel çalışmalarına konu olmuştur. Asırlar süren Türk-Avrupa ilişkileri, Türklerin 11. asırda Anadolu'ya girişleri, ya da 14. asrın ikinci yarısından itibaren Avrupa'ya siyaseten ayak basmalarından bu yana, ana hatlarıyla iki kategoriye ayrılabilir: İkinci Viyana Kuşatması’na kadar Türkler, Avrupa için bir tehlike arzetmekteydiler. Viyana önlerindeki bu dönüm noktasından sonra Avrupalıların, Türklerin onlar için artık bir tehlike arzetmediklerini farketmeleri için biraz zaman geçmesi gerekecekti. Bu vakitten sonra Türkler, onlar için ilginç bir zengin yabancı kültür olmaya başlamıştı ki, bunun devamında Osmanlı Devleti, Avrupa politikasının vazgeçilmez aktörleri arasına tekrar katılmış, Avrupalı "süper güçler" tarafından kendi menfaatleri doğrultusunda en azından “problemli taraf” olarak Avrupa kıtasının yeniden şekillenmesine alet edilmişti.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Kitap İncelemesi |
Authors | |
Publication Date | December 20, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 66 Issue: 247 |
Belleten is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License (CC BY NC).