Destanlar ait oldukları milletlerin geçmişleri hakkında bilgi veren tarihî ve edebî vesikalar olarak karşımıza çıkmaktadır. Sözlü ve kültürel ögeleri bünyesinde barındıran destanlar, farklı halk edebiyatı ürünlerinden de beslenmektedir. Halk ile özdeşleşen ve halkın belli bir dönemine şahitlik eden destan türü, Türkiye dışındaki Türk halklarının da bir parçasıdır. Bunlardan özellikle Türkmen destanları, Türkmen halkının dünyaya nasıl baktıklarını, geçmişten geleceğe ne gibi olaylarla karşılaştıklarını, vatanseverlik, kahramanlık ve yiğitlik unsurlarını veciz bir ifadeyle işlemiştir. Anonim tarzda nesilden nesile aktarılarak gelen destanların yanında içinde yaşadığı devre hâkim olan yazarların kaleme aldıkları veya bir icra ortamında dile getirdikleri destanlar da Türkmen halk edebiyatında bulunmaktadır. Özellikle 18. yüzyıl Türkmen edebiyatında yazılı edebiyata geçişin etkisiyle şairler veya yazarlar tarafından yazılan destanlar çoğalmaya başlamıştır. Bu şairler arasında yer alan Abdullah Şâbende, Türkmen halk edebiyatına katkı sağlayan değerli bir Türkmen edebiyatçısıdır. Şâbende’nin kaleme aldığı ve devrinin Türkmen-İran ilişkilerini, Türkmenlerin 18. yüzyıl içerisindeki tarihî ve siyasî durumunu konu edinen Hocamberdi Han Destanı, bu yüzyıl içinde yazılmış ve Türkmen dilinde avtorlu olarak nitelendirilen destanlara örnek olmuştur. Çalışmamızda ilk önce avtorlu destan terimi açıklanmıştır. Ardından Türkmenistan’da avtorlu destanların nasıl icra edildiği hakkında bilgi verilmiş olup son olarak Türkiye’de üzerine herhangi bir çalışma yapılmayan ve avtorlu destan örneği olan Hocamberdi Han Destanı’nın konumundan bahsedilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 3 |