Bu çalışma Türkiye’deki reklam düzenleme süreçlerinin etkinliğini obezite sorunu bağlamında ele
almaktadır. Reklamların insanlar üzerinde bıraktığı etkiler, insan ve halk sağlığı sorunu ile ilişkilendirilen
çeşitli ürünlerin ticari tanıtımının kamusal ya da sektörel düzenlemelere tabi kılınmasını gerektirmiştir.
Obezite son yıllarda bir halk sağlığı sorunu ve hatta salgın olarak kabul edilmekte olup obezitenin
yayılmasında “aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen” gıda reklamlarının rolü olduğu düşünülmektedir.
Bu nedenle, Türkiye’de bu tür gıda reklamlarında Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından
belirlenen uyarı mesajlarına akar bant şeklinde yer verilmesi düzenlemesi getirilmiştir. Ancak bu akar
bant uyarılarının etkisi sorgulanmamıştır. Bu makalede, derinlemesine görüşmeler ile akar bantlarda yer
alan uyarıların tüketiciyi etkileme kapasitesi sorunsallaştırılmaktadır. Makalede nitel yöntem uygulanmış,
çeşitli araştırmalara göre hane halkının yiyecek tüketiminde birincil karar verici oldukları görülen kadın
tüketicilere kartopu örneklem ile ulaşılmış ve 11 görüşme gerçekleştirilmiştir. Çevrimiçi gerçekleştirilen
görüşmelerde görüşmeciye bir bağlantı gönderilerek 2 dakikalık bir reklam bandı izlettirilmiş, ardından
da kayıt onayları alınarak görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşme metinleri çözümlendiğinde, akar bant
uyarılarının fark edilmediği anlaşılmış, fark edilmemesinin temel nedeninin yazıların hızı ve boyutu olduğu
belirlenmiştir. Bu bağlamda değerlendirildiğinde fark edilmeyen mesajların hedef kitleyi etkilemesinin
mümkün olmadığı gözlenmiştir. Sonuç olarak reklam düzenlemeleriyle getirilen akar bant uygulamasının,
aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen gıdalara ilişkin farkındalık yaratarak obeziteyi önlemesi konusunda hiçbir
işlevinin olmadığı tespit edilmiştir.
This study deals with the effectiveness of regulations on advertising in the context of obesity.
Advertisements’ effects on people required the commercial promotion of various products associated with
human and public health to be subjected to public or sectoral regulations. Obesity has been accepted as a
public health problem, or even a pandemic in recent years. It is thought that advertisements of food, whose
“over-consumption is not recommended” have a role in the rise of obesity. Therefore, RTÜK (Radio and
Television Supreme Council) introduced regulations, which necessitated the insertion of warning messages
in the form of supers in certain food advertisements. However, the effect of these supers has not been
questioned. In this study, the capacity of the warnings in the supers to affect the consumer is investigated
with qualitative research based on in-depth interviews. Interviews were conducted with women, who
are addressed as the primary decision-makers in domestic food consumption by various studies. 11
interviewers were actualized using the snowball technique. During the online interviews, a link was sent
to the interviewer and a 2-minute advertising tape was run, and then the interview was conducted after
obtaining approval for recording. Analysis of the interviews indicated that warnings through supers were
not noticed, and the main reason for this was the speed and size of the supers. Thus, unnoticed messages
can’t affect the target audience. As a result, it has been determined that warnings in the supers introduced
in advertising regulations have no function in preventing obesity by raising awareness about foods that are
not recommended for over-consumption.
Advertisement Regulations on Advertising Obesity Public Health Radio and Television Supreme Council Supers
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | January 15, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 38 |
All articles published in the Turkish Review of Communication Studies are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.