Geçmişi çok eski tarihlere dayanan
kentleşme, sanayi devrimi ve gelişen teknolojik faaliyetlerle birlikte çok
hızlı bir değişim sergilemiştir. En kalıcı değişim ise yanlış alan kullanımdan
kaynaklı olarak arazi örtüsü üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle kentlerin
sağlıklı bir şekilde büyüyebilmesi için sahip oldukları arazi örtüsünün
sürdürülebilir kullanımını sağlayacak şekilde yönetilmesi ve planlanması
gerekmektedir. Günümüzde zamanla gerçekleşen bu hızlı ve dinamik değişimi
analiz edebilmek için Coğrafi Bilgi Sistemleri ve Uzaktan Algılama yöntemleri etkin
bir şekilde kullanılmaktadır. Bu amaçla çalışmada 1985-2017 yılları arasındaki
yaklaşık 32 yıllık süre içerisinde Bingöl kent merkezinde arazi örtüsü/alan
kullanımında meydana gelen değişim uydu görüntüleri kullanılarak incelenmiştir.
1985 ve 2000 yıllarına ait 30m konumsal çözünürlüğe sahip Landsat 4-5 TM ve
2017 yılına ait 10m konumsal çözünürlüğü olan Sentinel-2 uydu görüntüleri ile
birlikte Arcgis 10.4.1 ve Erdas İmagine 2014 yazılımları kullanılarak değişim
süreci değerlendirilmiştir. Uydu görüntülerine kontrollü sınıflandırma yöntemi
uygulanmış ve yöntem için kentsel alan, tarım alanı, yeşil alan, su kütleleri
ve boş alan olmak üzere 5 ana sınıf belirlenmiştir. Sınıflandırma sonucu elde
edilen görüntülere doğruluk analizi uygulanmış ve 1985 yılına ait
sınıflandırılmış görüntü için %95, 2000 yılına ait sınıflandırılmış görüntü
için %96, 2017 yılına ait sınıflandırılmış görüntü için ise %92 doğruluk
sonuçları elde edilmiştir. Bulgular sonucunda 1985 yılından 2017 yılına kadar
Bingöl kent merkezinde kentsel alanlarda 512 ha miktarında bir artış olduğu
gözlemlenmiştir. Su varlığında 54 ha ve boş alanlarda 712 ha azalma, yeşil alan
miktarında 231 ha ve tarım alanlarında 13 ha artış yaşandığı sonucuna
ulaşılmıştır. Arazi örtüsü üzerinde hangi alan
kullanımlarının geliştiği belirlenmiş ve gelişim yönleri tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlar
doğrultusunda gelecekteki büyümesi beklenen kent merkezi ile ilgili
sürdürülebilir alan kullanımına yönelik önerilerde bulunulmuştur.
Bu makale Sülem ŞENYİĞİT DOĞAN’ın yüksek lisans tezinden üretilmiştir.
The urbanization, with its roots in ancient times, has
rapidly changed with the industrial revolution and development of technological
achievements. The most persistent change which happens to vegetation is due to
improper land use. For a good urban growth, cities must be managed and planned
to ensure the sustainable use of the vegetation. Today, Geographical Information
Systems and Remote Sensing are effective methods for fast and dynamic analysis
of changes,to this aim, the change in land cover / land use in city center of
Bingöl was investigated in timespan of 32 years between 1985-2017 using
satellite images. The softwares used for the evaluation of the images for the
years between 1985-2000 was Landsat 4-5 TM with a positional resolution of 30m,
and Sentinel-2 satellite images with a spatial resolution of 10m using the
ArcGIS 10.4.1 and Erdas Imagine 2014 software for 2017. Controlled
classification method was applied to satellite images and and 5 main classes
were determined for this method: urban area, agricultural area, green area,
water bodies and free space. Accuracy assesment was applied to the images obtained
as a result of the classification and it was 95% for the classified image of
1985, 96% for the classified image for the year 2000 and 92% for the classified image of the year 2017.
As a result of the findings, an
increase of 512 ha was observed in the residential areas of Bingöl city from
1985 to 2107. In the presence of water, it was concluded that there were 54 ha
and 712 ha decrease in free spaces, 231 ha in green area and 13 ha increase in
agricultural areas. It was determined which land
uses on land cover were developed and what the development ways were. Based on
the results obtained, suggestions for sustainable land use were made about the
city center which is expected to be expanded in the future.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 23, 2019 |
Submission Date | April 18, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 |