Yeniçağın
ortalarında Batı Türkistan bölgesinde var olan Buhara Özbek Hanlığı Türk,
Moğol, İslam ve dahi İran kültürünün kozmopolit bir bileşenidir. Ancak bu dört
unsurdan en baskını Türk kimliği ve kültürüdür. Hanlık tarihi yerli
müverrihlerin kaleminden umumi tarihler, hanedanlık tarihi, yerel tarihler,
biyografiler ve siyasetnameler başta olmak üzere farklı formatlarda kaleme
alınmıştır. Bunlar arasında en az sayıda karşımıza çıkan eserler
siyasetnamelerdir. Bu eserler devletin işleyişi, temel prensipleri ve değerleri
üzerinden Buhara siyasi ve idari yapısına ışık tutarlar. Ayrıca yönetimin
aksayan yönleri ve yanlış politikalarına dikkat çekerler.
Bu
minvalde 16. yüzyılın ilk çeyreğinde kaleme alınan Sulûku’l-Mulûk devlet
mekanizmasını ve makam sahiplerinin yetki ve sorumluklarını İslami kurallara
göre tanımlayan bir eserdir. 17. yüzyılın son yıllarında kaleme alınan Destûru’l-Mulûk
ise devletin bozuk düzeninden rahatsızlık duyan bir aydının nasihatlerini
içerir. Müellif evrensel doğrulardan hareket ederek hükümdara, vezire ve devlet
kurumlarındaki tüm görevlilere idari hukukun terk edilemez değerlerini
hatırlatmıştır. İncelemeler neticesinde devletin kuruluş sürecinde muktedir
hükümdarların evrensel değerlere bağlı kaldıkları ve İslami hükümlere karşı tam
bir teslimiyet gösterdikleri söylenebilir. Ancak 17. yüzyılın ikinci yarısında adalet,
liyakat, güven gibi toplumsal yaşam kaideleri çok fazla yara almıştır. Bu noktada
Destûru’l-Mulûk’un yazarı Tirmizî, devletin selameti için evrensel değerlere
yeniden işlevsellik kazandırılması gerektiğini ileri sürmüştür.
Siyâset-nâme Şeybanîler Astrahanîler Buhara Özbek Devleti Hükümet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Haziran 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 1 |