İnsan tarih boyunca her dönemde büyü, fal, tılsım gibi mistik güçlere başvurmuş ve onlardan kendi çıkarları doğrultusunda faydalanmaya çalışmıştır. İnsanların doğaüstü varlıklara ya da inanışlara başvurma sebepleri değişkenlik göstermiştir. Özellikle yaşadıkları çevre ve kâinat hakkında bilgilerinin yetersiz olması, geleceğe dair bilgi sahibi olma hevesleri, inanışlarını şekillendirmede etkili olmuştur. Birçok toplumda olduğu gibi tarih sahnesinde derin etki bırakmış olan Türklerde de büyü, fal, tılsım gibi doğaüstü güçlerin varlıklarına inanılmış ve kültürlerinde de bunlara dair uygulamalara rastlanılmıştır. Bilindiği üzere tarih sahnesinde yer alan milletlerin toplumsal dinamiklerinin farklı olması, bu pratiklerin değişkenlik göstermesine de zemin hazırlamıştır. Ayrıca zamanla dini, sosyal, siyasi ya da askeri etki ile kültürel etkileşim yaşanarak bu gibi inançların zamanla değişim gösterdiği de gözlemlenmiştir.
Kadim kültüre sahip Ön Türklerde de diğer toplumlarda olduğu gibi büyü; sosyal ve askeri yaşam ile dini ritüellerde tesadüf edilen doğaüstü güç olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer toplumlarda olduğu gibi Türklerde de büyüye başvurulmasının temelinde koruma, kaçınma ve sığınma içgüdüleri yatmaktadır. Yine Türk kültüründe büyüyü zihin dünyalarından yaşamlarına yansıttıkları önemli bir olgu olarak görmekteyiz. Bu bağlamda çalışmamızda öncelikle büyünün etimolojik anlamından başlayarak farklı kaynaklarda ne şekilde yer aldığı sorusunu soracak ve Türk kültüründe nasıl ortaya çıktığını açıklamaya çalışacağız.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 2 |