Tanzimat Fermanı ile bir devlet politikası olarak başlayan modernleşme,
kısa bir süre içerisinde devletin bütün organlarına yayılarak toplumun gündelik
hayatını da etkiler. Yüzyıllar boyunca Doğu kültürü ile yoğrulan Osmanlı
toplumu, kendine özgü kültürünü yaratarak gelenek ve göreneklerini oluşturur.
XIX. yüzyılda Tanzimat’la birlikte Batı kültürüyle yoğun biçimde temas kurmaya
başlayan Osmanlı toplumu, yeni bir medeniyet dairesi içine girerek, kendi
kültürel kimliğini sorgulamaya başlar.
Bu dönemde, ilk etapta tercüme faaliyetleriyle şekillenmeye başlayan Türk
edebiyatı, kısa bir süre sonra yayımlanmaya başlayan telif eserlerle toplumun
meselelerine temas etmeye başlar. Sosyal fayda düşüncesini benimseyen Tanzimat
yazarları, düşünsel ve edebi faaliyetlerini de toplumu aydınlatmayı amaçlayarak
gerçekleştirirler. Ahmet Midhat Efendi
başta olmak üzere, dönem içerisinde roman yazan pek çok Tanzimat aydını,
Batılılaşma sürecini yaşayan toplumun muhtelif meselelerini eserlerinde konu
edinir. Ancak, bu dönemin ilk yerli roman örneklerine bakılacak olursa,
yazarların beslendikleri Batılı kaynakların, onlar üzerinde ne kadar büyük bir
etkiyi haiz olduğu görülür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 1 Issue: 5 |