“Koronavirüs hastalığı (COVID-19), yeni ortaya çıkan koronavirüsün sebep olduğu enfeksiyon hastalığıdır. CO ve VI koronavirüsten (İngilizce Coronavirus), “D” harfi İngilizce’de hastalık anlamına gelen “disease” kelimesinden, 19 ise vakaların görülmeye başladığı yıl olan 2019 yılından köken almaktadır” (Memikoğlu ve Genç: 2020: 9). Dünya genelinde bio-psiko-sosyal ve sosyo-ekonomik alanlarda oldukça olumsuz etkilere neden olan COVID-19 virüsünün bulaşma olasılığı yüksek olmasına rağmen diğer viral enfeksiyonlara göre görece mortalite oranı azdır. Bu çalışmanın amacı: COVID-19 pandemisi sırasında olası veya kesin COVID-19 vakaları olmaları ve evde izolasyon sağlayamayacak olmaları nedeniyle kredi ve yurtlar kurumuna bağlı öğrenci yurdunda karantina altına alınan bireylerde anksiyete, depresyon ve uykusuzluk taranması ve ilişkili psiko-sosyo-demografik unsurların araştırılması hedeflenmektedir. Çalışmamızda veri toplama aracı olarak; Kişisel Bilgi Formu, Uykusuzluk Şiddeti İndeksi (UŞİ), Kovid Anksiyete Ölçeği ve Hastane Anksiyete Depresyon Ölçeği (HADÖ) kullanılmıştır. Bulgular: Katılımcıların cinsiyet, sosyo-ekonomik durum ile bu dönemdeki anksiyete, depresyon ve uykusuzlukları arasında anlamlı bir ilişki olmadığı gözlenmiştir. Katılımcıların anksiyete depresyon belirtileri ile hastalıkla ilgili yetersiz bilgi sahibi olmalarının arasında anlamlı bir ilişki olduğu gözlenmiştir. Katılımcılarda anksiyete depresyon belirtileri ile COVID-19 ile ilgili haberleri sürekli takip etmeleri arasında anlamlı bir ilişki olmadığı görülmüştür. Katılımcıların, karantina yurdunda kalmaya başladıktan itibaren uykuya dalmalarında ve uykularını sürdürmede güçlük yaşamalarında anlamlı bir artış olmadığı görülmüştür. Bekar kişilerin evlilere oranla anksiyete düzeylerinin daha yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç: COVID-19 viral salgını sebebiyle toplumda oluşan teyakkuz halinin enfeksiyonu kapmış veya kapma şüphesinde olan karantina yurdunda karantina altına alınmış kişilerde daha az görüldüğü ve bu bireylerin enfeksiyonu kendi akraba ve yakınlarına bulaştırma ihtimallerinin neredeyse sıfıra inmesinden kaynaklı bir rahatlama yaşadıkları gözlenmekle birlikte karantina yurtlarının karantinada kalan bireylerin psikolojilerine olumlu katkı sağladığı gözlemlenmiştir. Bu bireylerde uykusuzluk, anksiyete, depresyon gibi durumların görülmemesi veya çok az görülmesi bireylerin karantina yurtlarında sürekli kendileri ve salgın hakkında bilgilendirmelerinden kaynaklı olduğu düşünülmektedir. Bu sebeple hemen hiçbir zaman viral salgınlar, pandemiler sadece enfeksiyon hastalığı olarak ele alınamayacağı, mutlaka bir psikolojik boyutunun da olduğu göz önüne alınmalıdır. Toplumun pandemi dönemlerinde doğru bilgilendirilmesi ülke imkanları veya imkansızlıklarının doğru anlatılması salgın dönemlerinde toplum bireylerinin psikososyal sağlığına olumlu katkı yapacaktır.
Coronavirus disease (COVID-19) is an infectious disease caused by the newly emerging coronavirus. CO and VI originate from the coronavirus (English Coronavirus), the letter "D" from the word "disease", which means disease in English, and 19 from 2019, the year the cases began to appear. Although the possibility of transmission of the COVID-19 virus, which causes quite negative effects in bio-psycho-social and socio-economic areas worldwide, is relatively low compared to other viral infections. The purpose of this study is to screen for anxiety, depression and insomnia in individuals who are quarantined in a student dormitory affiliated with a loan and dormitory institution due to the possible or certain cases of COVID-19 during the COVID-19 pandemic and to investigate the associated psycho-socio-demographic factors. is targeted. As a data collection tool in the study; Personal Information Form, Insomnia Severity Index (UŞI), Covid Anxiety Scale and Hospital Anxiety Depression Scale (HADS) were used. Results: It was observed that there was no significant relationship between the participants' gender, socioeconomic status, and anxiety, depression and insomnia in this period. It was observed that there was a significant correlation between the anxiety and depression symptoms of the participants and their insufficient knowledge about the disease. It was observed that there was no significant relationship between the anxiety and depression symptoms of the participants and their constant follow-up of the news about COVID-19. It was observed that there was no significant increase in the participants' difficulties in falling asleep and maintaining their sleep since they started to stay in the quarantine dormitory. It has been observed that anxiety levels of single people are higher than married people. Conclusion: It is observed that the vigilance that occurred in the society due to the COVID-19 viral epidemic is less common in quarantine people who have been infected or are suspected of being infected, and that these individuals experience relief from the possibility of transmitting the infection to their relatives and relatives almost to zero, but quarantine dormitories are also quarantined. It has been observed that it contributes positively to the psychology of the remaining individuals. It is thought that the insomnia, anxiety, and depression are not seen or rarely seen in these individuals because they are constantly informed about themselves and the epidemic in quarantine dormitories. For this reason, viral epidemics and pandemics cannot be considered only as infectious diseases, it must be taken into account that they have a psychological dimension. Informing the society correctly during pandemic periods and explaining the country's possibilities or impossibilities will make a positive contribution to the psychosocial health of the individuals in the epidemic.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 16, 2020 |
Submission Date | December 1, 2020 |
Acceptance Date | December 29, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 3 |