Naming has not been accepted as an ordinary event by human beings. The name given as a result of the act of naming; since it is believed that it will affect the character of the person, his position in the society and his future, attention has been paid to ensure that the naming person is not a member of the community. In the old Turks, it was believed that people who were believed to be naming by God himself or to be blessed by God should be effective in naming, by avoiding the potential of naming the person as a naming person. After the Turks accepted Islam, many elements of this religion and especially Arab culture influenced Turkish culture; In the context of the Turkish naming tradition, the naming profile has also been affected by this. Because while God, as the naming profile, performed the act of naming with the form of an old man or woman in the mythical period, after the adoption of Islam, this action was carried out in Islamic lines such as prophet, saint, dervish, elder, pir, Shahimerdan Hz. Ali, Hızır, imam, hodja, scholar started to be fulfilled by the new naming profile. Afterwards, it turned into a situation where the eldest/experienced member of the family or family assumed the role of naming in places where there were no religious people. However, with the strengthening of the nuclear family model due to urbanization in 20th century Turkey and the emergence of a socially secular/individual perception, the right to name was transferred from the initiative of the ancestors/family elders in the traditional sense to the personal preferences of the child's parents. Electronic cultural elements were effective in determining these preferences, and television and internet-based social media applications, which are used by large masses in the 21st century, came to the fore as the digital naming profile of this period. In this study, the cultural change/transformation in the naming profile, which has an important place in the naming culture of the Turks, has been tried to be revealed in the context of Turkish folklore elements.
Ad verme, insanoğlu tarafından sıradan bir olay olarak kabul edilmemiştir. Adlandırma edimi neticesinde verilen adın; kişinin karakterini, toplum içindeki konumunu, geleceğini etkileyeceğine inanıldığı için ad vericinin toplum içinden herhangi biri olmamasına dikkat edilmiştir. Eski Türklerde kişiye ad verici olarak anne-babanın da adlandırma potansiyelinin önüne geçilerek ad vermeyi bizzat Tanrı’nın gerçekleştirdiğine ya da Tanrı tarafından kutsandığına inanılan kişilerin ad vermede etkili olması gerektiğine inanılmıştır. Türklerin İslamiyet’i kabul etmesinden sonra, bu din ve özellikle Arap kültürüne dair birçok unsur, Türk kültürünü etkilemiş; Türk ad verme geleneği bağlamında ad verici profili de bu etkilenmeden nasibini almıştır. Zira mitik dönemde ad verici profili olarak Tanrı, yaşlı bir erkek veya kadın formuyla ad verme eylemini gerçekleştirirken İslamiyet’in kabulü sonrası bu eylem peygamber, evliya, derviş, ihtiyar, pir, Şahımerdan Hz. Ali, Hızır, imam, hoca, âlim gibi İslami çizgide yeni ad verici profili tarafından yerine getirilmeye başlanmıştır. Sonrasında ise din ehli kimselerin olmadığı yerde soyun ya da ailenin en büyük/tecrübeli bireyinin ad verici rolünü üstlendiği bir hâle dönüşmüştür. Ancak 20. yüzyıl Türkiye’sinde şehirleşmeye bağlı olarak çekirdek aile modelinin güçlenmesi ve toplumsal açıdan seküler/bireysel algının ön plana çıkmasıyla, ad koyma hakkı geleneksel anlamda ata/aile büyüklerinin inisiyatifinden çocuğun ebeveynlerinin kişisel tercihlerine devrolmuştur. Bu tercihlerin belirlenmesinde ise elektronik kültür unsurları etkili olmuş, televizyon ve özellikle 21. yüzyılda geniş kitlelerce kullanılan internet merkezli sosyal medya uygulamaları, bu dönemin dijital ad verici profili olarak ön plana çıkmıştır. İşte bu çalışmayla Türklerin ad verme kültüründe önemli bir yere sahip olan ad verici profilinde yaşanan kültürel değişim/dönüşüm, Türk halk bilimi unsurları bağlamında ortaya konmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 7 |