Üretken bir yazar,
gazeteci, öncü feminist, milliyetçi ve eğitimci kimliklerini içinde barındıran
Halide Edip Adıvar, Osmanlı İmparatorluğu’nun, özellikle ‘yeni kadın kimliği’
ile ilgili birçok mücadelenin ve derin çatışmaların yaşandığı, geleneksel toplumdan
modernliğe geçiş döneminde (19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında)
yaşamıştır. Böylesine zor ve çatışmalı bir dönemde bile, Halide Edip Adıvar,
seksen yıllık yaşamı süresince sayısız başarılara imza atarak hem yurtiçinde
hem de yurtdışında kabul görmüştür. İçinde yaşadığı ataerkil toplumun
geleneksel yaptırımlarına karşı savaşmanın yanı sıra, kendini milletinin ve
gelecek kadın nesillerin hayat ve özgürlük mücadelesine adamıştır. Türklerin
'Jeanne D'Arc'ı olarak kabul edilmesine rağmen, hiçbir zaman toplumunun ahlaki
ve kültürel gerçeklerinden vazgeçmemiştir. Bu gerçekler göz önünde
bulundurularak, bu çalışma, Halide Edip Adıvar'ın kadın anlayışı ve ‘yeni
modern Türk kadın kimliği’ni, içinde bulunduğu toplumun çatışmaları ve krizleri
boyunca, inşa etme yollarını temel almaktadır. Sonrasında, tartışmalarını
feminist yaklaşım ve belirtilen dönemin tarihsel bağlamlarına uygun zihinsel
tutumlara dayandırarak, ataerkil sistemin ve bu sistemin din ve ahlak
değerlerinden kaynaklanan yaptırımlarının ‘yeni kadın kimliği’ oluşum sürecinde
önemli bir rol oynadığı ve kadınların bağımsız kimliklerini
gerçekleştirmelerinde engel teşkil ettiği kanıtlanmıştır.
Halide Edip Adıvar Yeni Kadın Kimliği Ataerkil Toplum Kimlik Arayışı Bağımsız Kadın Kimliği
The prolific Turkish
writer, journalist, pioneer feminist, nationalist and educator, Halide Edip
Adıvar, lived in the transition period (late 19th and early 20th century) of
the Ottoman Empire from tradition into modernity, in which there were lots of
struggles and deep-seated conflicts, especially concerning ‘the new women
identity’. Even in such a depressing period, Halide Edip Adıvar achieved lots
of things in an eighty-year lifetime and was acknowledged widely both in Turkey
and abroad. Besides struggling against the traditional dictations of her
patriarchal society, she dedicated herself into the battle of her nation and
female descendants for life and liberty. She was the ‘Jeanne D’Arc of Turks’,
but never ceased to be aware of the moral and cultural facts of her time while
realizing her aims. Considering these facts, this study focuses on the basis of
Halide Edip Adıvar’s perceptions on the female identity formation and the ways
of constructing the ‘new modern Turkish woman identity’ throughout the conflicts
and crises of her own society. Then, basing its arguments on the feminist
approach and the mental attitudes appropriate to the historical contexts of the
mentioned period, it is proved that the patriarchal system and its dictations
based on religion and moral values play an important role in the ‘new woman
identity’ formation process, and pose an obstacle against women in their search
to accomplish their self-esteems and independent women identities.
Halide Edip Adıvar New Woman Identity Patriarchal Society Identity Search Independent Female Self
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2018 |
Kabul Tarihi | 20 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 1 Sayı: 2 |