Bu makale erken dönem herhangi bir İslam düşünce ekolünün merkeze almış olduğu temel bir prensibin aynı ekol üzerindeki kapsamlı etkilerinin sadece o prensibin odağında bulunduğu alanda etkili olmadığını diğer alanlarda da derin etkilerinin olduğunu, dolayısıyla merkeze alınan bu ilkenin zamanla mezhebin önünde nasıl bir engele dönüştüğünü anlatmayı amaçlamaktadır. Hatta merkeze alınan bu temel “prensip”in kendi akademik, epistemik ve itikadî alanından daha çok diğer alanlarda etkisinin olduğu görülmektedir. Bu anlamda yine imamet gibi kelâmi bir prensibin aynı düşüncenin fıkhî mezhebi olan Caferî düşüncenin ahkâmlarındaki etkisini ve bu etkinin kilitlemiş olduğu meselelerde içtihadın nasıl bir işleve sahip olduğunu göstermeyi amaçlamaktadır. İmamet gibi kelâmî bir prensibin uzun entelektüel çabalarla temellendirilmesi akabinde beliren rehavet ortamının “gaybet” hadisesi sonrasında ortaya çıkan fıkhî sorunlar karşısında inkıtaya uğradığı görülmektedir. İmamet prensibi bu kesinti sürecinde Şiî düşünce için bir engele dönüştüğü gibi aynı zamanda Şiî düşünceye sorumluluk yükleyerek bir ivmeye dönüşmüştür.
Diğer yandan bu metin Şiî düşüncenin temel umdesi olan imamet prensibinin fıkhî meselelere etkisini içermesi açısından imâmet-fıkıh ilişkisini kurmayı amaçlamamaktadır. Bilakis onun da ötesinde imamet gibi itikadî bir umdenin aslında epitstemik bir kaynak ve entelektüel faaliyet olmasının yanında fonksiyonları itibariyle salt fıkhî bir mesele olduğunu vurgulamayı amaçlamaktadır. Çünkü hâdler, cuma namazı, cihad ve humus gibi meseleler konusu itibariyle fıkhî bir alana işaret etmektedir. Netice olarak bu metin imamet prensibinin bir şekilde etkili olduğu fıkhî düşünce sorunlarının yine fıkhî bir kavramla aşılma çabaları üzerinden yola çıkarak imametin sadece itikadî alanda etkili olmadığını bilakis fıkhi alanda da derin etkiler bıraktığını, bu anlamda imametin ağır tonunun ictihad kavramı ile azaltıldığını böylece Şiî fıkhının bir ayağının müçtehide bırakılarak yeryüzüne ait bir uygulamaya dönüştüğünü ifade etmeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Araştırma Makaleleri |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2019 |
Submission Date | November 29, 2019 |
Acceptance Date | January 4, 2020 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 4 Issue: 2 |