The gas reserves and estimated reserves discovered in the Eastern Mediterranean have changed the geopolitical balances in the region and affected the relations between the states. Some countries which have a coast on the Eastern Mediterranean have declared an Exclusive Economic Zone for their maritime areas, and triple alliances have emerged. Pipeline or LNG projects, which are discussed about how to transport gas reserves to new markets, are planned to ensure the energy security interests of the Israel-Cyprus-Greece or Greece-Egypt-Cyprus alliances established by excluding Turkey and the TRNC. Therefore, Turkey has taken a stance against these alliances by having to seek its own rights in the region. With the recent developments, the relations between the alliances and Turkey have begun to differ. As the two countries with the longest coastline, the relations of Egypt and Turkey among the actors in the region, seem to be very important in terms of energy projects in the Eastern Mediterranean and regional stability. The aim of this study is to examine how the discoveries and their results in the Eastern Mediterranean affected the relations between Egypt and Turkey. According to the results of the research, it is thought that the decisions of other actors in the region, leaving Turkey out, have a negative impact on Egypt-Turkey relations. However, considering the latest developments, it has been determined that the two countries, which returned to moderate policies, had close contacts. If these contacts result in an agreement on maritime areas, it is expected that both countries will gain an advantage.
Doğu Akdeniz’de keşfedilen gaz rezervleri ve tahmini rezervler, bölgedeki jeopolitik dengeleri değiştirmiş, devletler arasındaki ilişkileri etkilemiştir. Doğu Akdeniz’e kıyısı bulunan bazı ülkeler, deniz alanları için Münhasır Ekonomik Bölge ilanında bulunmuş, bunun üzerine üçlü ittifaklar ortaya çıkmıştır. Gaz rezervlerinin yeni pazarlara nasıl ulaştırılacağına dair konuşulan boru hattı veya LNG projeleri, Türkiye ve KKTC dışarıda bırakılarak kurulan İsrail-Kıbrıs-Yunanistan veya Yunanistan-Mısır-Kıbrıs ittifaklarının enerji güvenliği çıkarlarını sağlamak üzere planlanmıştır. Dolayısıyla, Türkiye bölgede kendi hakkını aramak durumunda kalarak bu ittifaklara karşı bir duruş sergilemiştir. Son gelişmelerle birlikte, ittifaklar ve Türkiye arasındaki ilişkiler farklılaşmaya başlamıştır. Deniz kıyısı en uzun iki ülke olarak, bölgedeki aktörler arasından Mısır ve Türkiye’nin ilişkileri, Doğu Akdeniz’deki enerji projeleri ve bölgesel istikrar açısından oldukça önemli görünmektedir. Bu çalışmanın amacı, Doğu Akdeniz’de gerçekleşen keşiflerin ve sonuçlarının, Mısır-Türkiye ilişkilerini nasıl etkilediğini incelemektir. Araştırmanın sonucuna göre, bölgedeki diğer aktörlerin Türkiye’yi dışarıda bırakarak kararların, Mısır-Türkiye ilişkilerini olumsuz etkilediği düşünülmektedir. Fakat, son gelişmeler dikkate alınarak, ılımlı politikalara dönüş yapan iki ülkenin yakın temaslarda bulunduğu saptanmıştır. Bu temaslar deniz sahaları üzerine bir anlaşmayla neticelendiği takdirde, iki ülkenin de avantaj sağlaması beklenmektedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Relations |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 10, 2022 |
Submission Date | April 9, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 2 Issue: 1 |