Bu
yazıda Şostakoviç’in müziğinin Bach’ın müziğiyle ilişkisi ve her iki bestecinin
prelüd ve füg demetleri temelinde müzikal alıntı ve müzikal benzerlik/ortaklık
arasındaki farkı göstermek amaçlanmıştır. Müziğinde sık sık önceki bestecilerin
müziklerinden alaycı alıntılar bulunmasıyla ünlü Şostakoviç’in, Bach’ın
kompozisyon tekniklerini ve müzik biçimlerini bu kez alaycılık amaçlamadan
kullanarak yarattığı eserler sunulmuş ve bu eserlerin Bach’ın müziği ile benzer
özellikleri ve Bach’a verdiği bu özel önemin sebepleri tartışılmıştır. Ayrıca
Şostakoviç’in besteci olarak hayatında üç büyük krize sebep olan Sovyet
devletinin müziğine yönelik olumsuz eleştirilerini savmak ve böyle anlarda
besteci kimliğini koruyabilmek için Bach’tan nasıl esinlendiği ele alınmıştır.
Şostakoviç, Bach’ı örnek alarak yarattığı ancak basit taklitler olmayan bu
eserlerle kendi özgün sesini daha da yükselterek geçmiş ve şimdiki zamanın
nasıl iç içe geçebileceği gösterilmiştir.
The purpose of this paper is to show Shostakovich’s
relation to the music of Bach and to distinguish between musical allusion and
musical co-presence based on both composers’ preludes and fugues. The
works Shostakovich created by incorporating the very methods and forms of Bach
this time without irony, despite the fact that he is notable for containing
allusions in his music, often ironic, to previous composers are submitted and
similar features of these works with the music of Bach and the reasons for this
special value given to Bach are discussed.
Furthermore, it is considered how Shostakovich was inspired by Bach to
escape the three major crises in his life as a composer caused the by the
negative critics of the Soviet government against his music and to sustain his
identity as composer in such situations. With the
works he create, by modeling on Bach, yet which are not simple imitations,
Shostakovich has shown how it is possible to blend past and present by raising
one’s authentic voice louder.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 25, 2017 |
Submission Date | November 6, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 1 Issue: 1 |