Musical sounds, but specifically vocal sound, as the product of singers’ singing technique, are one of the most important components of societal linkage to music. If we consider that making music is essentially a cultural behavior, one can argue that the style of music practiced and sound produced will be peculiar to each society. In the field of singing, which of parameters are used and how they are used by the singers will determine the quality of vocal sound produced, and these parameters are shaped by societal factors. We can exemplify the relation between singer’s vocal sound produced through his/her techniques and cultural context of this sound with the changes occurred in opera singing style at the end of the first half of the nineteenth century. The transformations happened in social and political fields that begun some time ago and accelerated thoroughly from now the beginning of nineteenth century has also created changes toward the realism in opera librettos. This change toward realism in conclusion has leaded to need of differentiation in the dynamics applied by singers, including registers. This process configured by social requirements, have bring the changes in sound quality and techniques produce this quality that has been used for two century by opera singers.
Genel olarak müzikal duyum, özel olarak da şarkıcının söyleme tekniğinin bir ürünü olan vokal duyum, müziğin toplumsal bağlamının en önemli halkalarından biridir. Kültürel bir davranış olması bağlamında, müziğin icra edilme biçimlerinin ve nihayetinde ortaya çıkan duyumun her bir kültür açısından kendine özgü olacağını söylemek mümkündür. Şarkı söyleme sırasında şarkıcının vokal sanata ait çeşitli parametrelerden hangilerini ve nasıl kullandığı hususu şarkıcının ürettiği duyumu biçimlendirir ve söz konusu parametreler ‘toplumsal’ olan üzerinden şekillenir. Şarkıcının uyguladığı teknikler aracılığıyla ürettiği vokal duyum ile bu duyumun kültürel bağlamı arasındaki ilişkiyi opera şarkıcılığının on dokuzuncu yüzyılın ilk yarısı biterken yaşadığı değişimle de örneklendirebiliriz. Bir süre öncesinde başlayıp on dokuzuncu yüzyılda artık iyice hızlanan toplumsal ve siyasal alandaki dönüşümler, opera librettolarında realizme doğru bir değişime neden olur. Realizme doğru bu değişim opera sahnesinde solistin şarkı söyleme sırasında kullandığı register de dâhil pek çok dinamikte farklılaşma ihtiyacını da doğurmuştur. Toplumsal talepler üzerinden şekillenen süreç, nihayetinde opera şarkıcılarının 200 yıl boyunca kullandıkları duyumsal niteliğin ve bu niteliğin üretiminde kullanılan tekniklerin değişimini de beraberinde getirmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 2014 Issue: XVII |