Türkiye’nin, jeopolitik önemi nedeniyle Ortadoğu’da her zaman dikkate alması gereken Mısır ile ilişkileri; tarihi bağlar, rejim farklılıkları, farklı dış politik yönelimler nedeniyle diplomatik ilişkilerin kurulduğu 1926’dan beri inişli çıkışlı bir seyir izlemiştir. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği’nin Türkiye’den Boğazlarda üs ve Doğu sınırlarında değişiklik talepleri, Türkiye’yi Batı ile ittifak arayışlarına yöneltmiştir. Mısır ise savaş sonrasında ülkesindeki İngiliz askeri mevcudiyetine son verme mücadelesi içerisindedir. İngiltere’nin Ortadoğu’daki stratejik çıkarlarını korumak için Süveyş’ten çıkmak istememesi ve bölgesel bir savunma düzeni oluşturarak Türkiye’yi de buraya dahil etme girişimleri, 1950’li yıllardan itibaren Türkiye-Mısır ilişkilerini etkilemeye başlamıştır. 1948’de İsrail’in kurulması ve Arap-İsrail savaşındaki Arap yenilgisinin yol açtığı bölgesel ortamda Mısır lideri Albay Abdülnasır, karizmatik kişiliği, Batı emperyalizmine ve İsrail’e karşı güçlü söylemleriyle Arap milliyetçiliğine hız kazandıracaktır. Bu dönemde kurulan Bağdat Paktı, Türkiye-Mısır ilişkilerinde sorunlara neden olacaktır. Türkiye, Bağdat Paktı’nı Sovyetler Birliği’nin bölgeye girmesini önleyecek bir oluşum olarak görürken, Nasır, Paktın Batı emperyalizminin bölgedeki mevcudiyetini sürdürmek için kurulduğunu düşünmektedir. Türkiye’nin bölgedeki gelişmelere Soğuk Savaş perspektifinden yaklaşması, Türkiye ile Mısır’ı tüm bölgesel krizlerde karşı karşıya getirecektir. Çalışmanın amacı, 1945-1960 arasındaki uluslararası gelişmelerin Türkiye-Mısır ilişkileri ve Türkiye’nin Ortadoğu politikası üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma Makalesi |
Authors | |
Publication Date | May 4, 2020 |
Submission Date | September 4, 2019 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 5 Issue: 1 |