Bosna-Hersek’teki savaşa kadar samimi olan Türkiye-Yugoslavyailişkileri, üç etmen tarafından biçimlendirilmiştir: Yugoslavya’nınTürkiye’nin Avrupa’ya giden ticaret yolunun üzerinde yer alması,Yugoslavya halklarıyla paylaşılan uzun tarih ve o zamana kadar var olandostça ilişkiler. Diplomatik ilişkilerde savaşla birlikte bozulmagözlemlenmiş, bu nedenle ekonomik ilişkiler de savaşın ve sonrakiKosova krizinin kurbanı olmuştur. Ancak, diplomatik ilişkilerin yapısı veaktör davranışları, göze görünenden farklı bir nitelik sergilemiş, bu dailişkileri karmaşık bir gerçekliğe sokmuştur: iki tarafça kullanılan, bazendüşmanlık eşiğinde seyreden politik söyleme, büyükelçi geri çekme veretlerine rağmen, ilişkiler devam etmiştir. Yeniden gerçekleşebilecekuzlaşı arayışları ortak siyasi iradenin inşasının ve muhafaza edilmesininönemine işaret etmektedir
Relations between Turkey and Yugoslavia, which were cordialuntil the war in Bosnia-Herzegovina1, were shaped by three factors:Yugoslavia’s location on Turkey’s trade routes to Europe, the long historyshared with the peoples of Yugoslavia, and the friendly relations thatexisted thus far. Diplomatic relations took a new turn for the worse withthe war, whereby economic relations also ended up being victim of thewar, as well as the ensuing Kosovo crisis. However, the pattern ofdiplomatic relations and behavior since then has been different fromwhat takes place, which made relations a complex reality: despite therhetoric employed by both sides, sometimes verging on the inimical, andwithdrawal of or denying agreement to ambassadors, relations survived.Prospects as regards an enhanced future rapprochement point to theimportance of building and maintaining mutual political willingness
Other ID | JA67KP86FR |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 14 |