1865 yılında Antalya’da dünyaya gelen Sururizâde Ali Nazif Sururi, iyi bir eğitim alarak hukuk ile edebiyat alanlarında uzmanlaşmış ve çok sayıda eser kaleme almış bir bürokrattır. Memuriyet hayatına mülazemet görevini tamamladıktan sonra Amedî-i Divan-ı Hümayun gibi önemli bir dairede başlamış, 1901 yılında kendisine bürokratik anlamda ün kazandıracak olan Şura-yı Devlet azalığına tayin olmuştur. Ancak II. Abdülhamid’e sadık bir kişi olmasından ve hafiyelik yapmasından dolayı II. Meşrutiyet döneminde kadro harici kalmıştır. Hatta sonraki yıllarda Meşrutiyet aleyhtarlığı yaptığı gerekçesiyle sürgün dahi edilmiştir. Mütareke dönemine gelindiğinde ise bu sefer İngiliz Muhipleri Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer almıştır. Fakat böyle bir geçmişi olmasına rağmen ilerleyen yıllarda Cumhuriyet yönetiminin savunduğu değerleri destekleyen yayınlar neşretmesi nedeniyle Cumhuriyet’in ilanının ardından kendisine dokunulmamış, bilakis devlet tecrübesinden faydalanılmaya çalışılmıştır. Bu ifadelerle çalışmada, tartışmalarla dolu bir hayat hikayesi olan Sururizâde Ali Nazif Sururi’nin hayatı ve düşün dünyası dönemin ruhu içerisinde ele alınmıştır.
Born in 1865 in Antalya, Sururizâde Ali Nazif Sururi was a bureaucrat who received a decent education, specialized in law and literature, and authored numerous works. He started his civil service career in the Vice Secretarial of the Royal Court after completing his internship, and in 1901 he was appointed as a member of the Council of State, which would bring him bureaucratic fame. However, he was excluded from the Council during the Second Constitutional Era due to his work as a sleuth and his loyalty to Abdülhamid II and was even exiled in later years on the grounds that he was an opponent of the Constitutional Monarchy. During the Armistice period, he was among the founding members of the İngiliz Muhipleri Cemiyeti (Assocciation of the Friends of England in Turkey). Despite having such a past, in the following years, since he published works that supported the values advocated by the Republican administration, nothing was against him after the proclamation of the Republic; on the contrary, they tried to benefit from his state experience. Accordingly, in this study, the life and intellectual world of Sururizâde Ali Nazif Sururi, whose life story is full of controversy, is analyzed within the atmosphere of the era.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern Ottoman History |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | October 24, 2023 |
Submission Date | August 1, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: Dr. Recep Yaşa’ya Armağan |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).