Yedinci yüzyılın ortalarında, İslamiyet’in Çin’e girmesiyle birlikte Müslüman nüfusu Çin’de hızla artmaya başlamıştır. Tang Hanedanlığı döneminde başlayan bu süreç, Ming Hanedanlığı döneminde zirveye ulaşmıştır. Tang Hanedanlığı’nda ticaret için Çin’e gelen Müslümanlar, Ming Hanedanlığı’na gelindiğinde Çin’in sosyal ve ekonomik yaşamının her karesinde yer edinmişlerdir. Hızla artan Müslüman nüfus, zaman içerinde Çin’in sosyal ve kültürel yapısının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Ancak Huizu etnik grubunun oluşmasıyla birlikte Çinli Müslümanların eğitimi noktasında aksamalar yaşanmıştır. Yaşanan bu sürecin sonunda sistemli bir eğitime geçme zorunluluğu doğmuştur. 16. yüzyılın başlarında yaşayan Müslüman âlim Hu Dengzhou, Çin medrese eğitim sistemini kurarak Çinli Müslümanların daha sistemli bir şekilde eğitim almalarına katkıda bulunmuştur. Çin medrese sistemi ile ilköğretimden yükseköğretime kadar çeşitli dini dersler verilerek Çinli Müslümanların İslam bilgisinin artırılması hedeflenmiştir. Medreselerde, İslamiyet ile ilgili “On Üç Klasik” adı verilen bir külliyat okutulmuştur. Medrese dili olarak Arapça, Farsça ve Çince kullanılmıştır. Ayrıca bu üç dilin birleşimi ile “xiaojing (小锦)” veya “xiao’er jing (小儿 锦)” adı verilen medrese dili oluşmuştur.
Çalışmamızda, 16. yüzyılda Çin medrese sisteminin kuruluşu, eğitim içeriği, dili ve Çin İslam anlayışına olan akademik katkısı ele alınacaktır.
In the middle of the 7th century, with the entry of Islam into China, the Muslim population began to increase rapidly in China. This process, which started in the Tang period, reached its peak during the Ming period. Muslims, who came to China for trade in the Tang Dynasty, had a place in every inch of China's social and economic life regarding the Ming Dynasty. The rapidly increasing Muslim population became an integral part of China's social and cultural structure over time. Especially with the formation of the Huizu ethnic group, there were disruptions in the education of Chinese Muslims. At the end of this process, there emerged a necessity to switch into a systematic education. Hu Dengzhou, a Muslim scholar living in the early 16th century, established the Chinese madrasa education system and contributed to the more systematic education of Chinese Muslims. With the Chinese madrasa system, it was aimed to increase the Islamic knowledge of Chinese Muslims by giving various religious courses, from primary education to higher education. A corpus called “Thirteen Classics” containing information about Islam was taught in madrasas. Arabic, Persian and Chinese were used as the language of the madrasa. In addition, with the combination of these three languages, the madrasa language called "xiaojing (小锦)" or "xiao'er jing (小儿 锦)" was formed.
In our study, the establishment of the Chinese madrasa system in the 16th century, its educational content, language, and its academic contribution to the Islamic understanding of Chinese will be discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Late Modern History of Middle East, Late Modern History (Other) |
Journal Section | research Article |
Authors | |
Publication Date | October 24, 2023 |
Submission Date | August 11, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 8 Issue: Dr. Recep Yaşa’ya Armağan |
This work is licensed under a Creative Commons BY-NC-SA 2.0 (Attribution-Non Commercial-Share Alike).