The concept of the culture industry, introduced by Adorno, describes the process by which cultural production and consumption in modern capitalist societies become standardized and commodified. In their work “Dialectic of Enlightenment”, Adorno and Horkheimer argue that cultural products are transformed into consumer objects, integrated into the system itself. According to Adorno and Horkheimer, the culture industry limits individuals' capacity for critical thinking and creates homogenization in society, thereby eliminating individual authenticity. This industrial structure pacifies individuals, facilitating their adaptation to the capitalist system and ensuring the continuity of the prevailing social order. In this context, the culture industry concept contributes to a critical understanding of cultural domains such as media, art, and entertainment in modern societies.
This study aims to reveal how media content reinforces the hegemon ideology and serves the continuity of the political system. It discusses how the culture industry, through media, pacifies individuals, weakens social critique, and obstructs the construction of critical consciousness. In the case of Turkey, it is argued that the topics highlighted in media content reproduce the narratives of those in power, shaping society in line with the hegemon ideology. By examining the structure of current media content that reinforces political power's discourse, this study seeks to demonstrate the relevance of Adorno's critique of the culture industry within the context of media-politics relations in Turkey. This study aims to demonstrate the validity of Adorno’s critique of the culture industry within the context of media-politics relations in Turkey, particularly by examining how media content has reinforced political power narratives following the 1980 coup. It explores the applicability of Adorno’s theoretical framework for understanding the functionality of the culture industry in post-1980 Turkey and its impact on the sustainability of the political system. The findings of this study critically assess the concept of the culture industry in the context of the reciprocal dependency between media and politics, illustrating how political and cultural hegemony is reinforced through media channels.
Adorno’nun kültür endüstrisi kavramı, modern kapitalist toplumlarda kültürel üretim ve tüketim süreçlerinin standartlaşarak birer ticari meta haline geldiğini ifade etmektedir. Adorno ve Horkheimer, bu kavramı “Aydınlanmanın Diyalektiği” adlı eserlerinde ortaya koyarak, kültürel ürünlerin sistemin bir parçası olarak tüketim nesnelerine dönüştüğünü savunmuşlardır. Adorno ve Horkheimer’a göre, kültür endüstrisi, bireylerin eleştirel düşünme kapasitesini sınırlamakta ve toplumda bir homojenleşme yaratarak bireysel özgünlüğü ortadan kaldırmaktadır. Bu endüstriyel yapı, bireyleri pasifleştirirken, onların kapitalist sisteme uyum sağlamalarını ve mevcut sosyal düzenin devamlılığını güvence altına almaktadır. Bu bağlamda, kültür endüstrisi kavramı, modern toplumlarda medya, sanat ve eğlence gibi kültürel alanların eleştirel bir perspektifle anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.
Bu çalışma, medya içeriklerinin egemen ideolojiyi nasıl pekiştirdiğini ve siyasal sistemin sürekliliğine nasıl hizmet ettiğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kültür endüstrisinin medya aracılığıyla bireyleri nasıl pasifleştirerek toplumsal eleştiriyi zayıflattığını ve eleştirel bilincin inşa edilmesini nasıl engellediğini tartışmaktadır. Türkiye özelinde, medya içeriğinde öne çıkan konuların, iktidarın söylemlerini yeniden ürettiği ve toplumun egemen ideoloji doğrultusunda şekillenmesine katkıda bulunduğu savunulmaktadır. Özellikle 1980 Darbesinden sonra medya içeriklerinin siyasi iktidarın söylemlerini pekiştiren yapısını gözler önüne sererek, Adorno’nun kültür endüstrisi eleştirisinin Türkiye’de medya-siyaset ilişkisi çerçevesinde ne derece geçerli olduğunu göstermeyi hedeflemektedir. Adorno’nun teorik çerçevesinin, kültür endüstrisinin 1980 sonrası Türkiye’deki işlevselliği ve siyasal sistemin sürdürülebilirliği üzerindeki etkilerini kavramak için kullanılabilirliğini araştırmaktadır. Çalışmanın bulguları, kültür endüstrisi kavramının medya ve siyaset arasındaki karşılıklı bağımlılığı eleştirel bir perspektiften değerlendirerek, medya aracılığıyla siyasal ve kültürel hegemonyanın nasıl pekiştirildiğini ortaya koymaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Political Sociology |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2024 |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | November 4, 2024 |
Acceptance Date | December 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 8 |
ViSBiD, MLA ve Crossref tarafından indekslenmektedir. Ayrıca Index Copernicus takip sistemine alınmıştır.