Öfke ve depresyon uzun yıllardır psikologların, özellikle de
klinik alanda çalışan araştırmacıların ilgi odağı olmuş iki konu başlığıdır. Bu
iki olgu arasındaki az çalışılmış bir konu olmasına rağmen, farklı yaklaşımlar
tarafından değişik şekillerde yorumlanmıştır. Psikanalist yaklaşım, evrimsel
yaklaşım ve bilişsel yaklaşım bu konuya açıklama getirmeye çalışan
yaklaşımlardan bazılarıdır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda ise, öfke konusu
“öfke nöbetleri” gibi belirli bir alana indirgenerek depresyon ile ilişkisi
araştırılmaya çalışılmıştır. İki olgunun arasında bir ilişki olduğu mutlak
olmakla birlikte, bu ilişkinin yönü henüz netlik kazanmamıştır. İlk çalışmalar
daha çok unipolar depresyon ile öfke nöbetleri arasındaki ilişkiyi incelerken,
son yıllarda bipolar depresyon gibi farklı türde depresyon hastaları ile
çalışmaların arttığı görülmektedir. Öfke nöbetlerinin, depresyonu açıklayan bir
değişken olduğu; depresyon hastalarının ve yakın çevrelerinin hayatlarını
olumsuz yönde etkilediği ve depresyonun belirleyici bir semptomu olabileceği
savunulmuştur. Beck Depresyon Envanteri puanları öfke nöbetlerinin en güçlü
yordayıcısı olarak bulunmuştur. Öfke nöbetlerinin, depresif psikopatolojinin
önemli bir özelliği olarak görülmesi gerektiği bulgulardan çıkarılan sonuçlar
arasındadır. Bu çalışmada, önce öfke depresyon arasındaki ilişkiyi açıklamaya
çalışan yaklaşımlardan örnekler verilmiş ve öfke nöbetleri ve depresyon
ilişkisi ile ilgili literatür özetlenmeye çalışılmıştır. Depresyon ve öfke
arasındaki ilişkinin anlaşılır hale gelmesinin, tedavi yaklaşımları açısından
faydalı olacağı düşünülmektedir. Depresyon öfke nöbetlerinin yordayıcısı olarak
ele alınmalı mıdır yoksa öfke nöbetleri depresyonun sonucu olarak mı ortaya
çıkmaktadır gibi sorulara verilecek cevaplar ile bu ilişkinin yönü açıklığa
kavuşacaktır.
Anger and
depression have long been the focus of attention of psychologists, especially
clinical researchers. Although it is a less studied subject, it has been
interpreted in different ways by different approaches. Psychoanalyst approach,
evolutionary approach and cognitive approach are some of the approaches that
try to explain this issue. In recent studies, the relation between depression
and depression has been reduced to a certain area such as anger attacks.
Although there is an absolute relationship between two, the direction of this
relationship has not been clarified yet. While the first studies examined the
relationship between the anger attacks and unipolar depression, in recent years
studies with different types of depression patients such as bipolar depression
have increased. Anger is a variable explaining depression; it has been argued
that depression patients and their family are adversely affected. Beck
Depression Inventory scores were found to be the strongest predictor of anger
attacks. Findings that anger attacks should be seen as an important feature of
depressive psychopathology are among the findings. In this study, we first
tried to explain the relationship between anger and depression. The
understanding of the relationship between depression and anger is considered to
be useful in terms of treatment approaches. Whether depression should be
considered as a predictor of anger attacks or anger attacks occur as a result
of depression is a question that should be clarified.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Psychology |
Journal Section | Volume:2, Issue:4 December |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 2 Issue: 4 |