Porcelain is the best type of ceramic because it is hard, non-porous and semi-transparent. Since the time Europe first imported Chinese porcelain in the thirteenth century, it has been regarded as an outstanding object. Europeans admired it and wanted to solve its mystery. While more and more porcelain came to the continent through the sea trade with the Far East that began in the sixteenth century, with its growing exotic-mystery and increasing admiration, porcelain was ascribed several meanings and connotations. These meanings clustered around ideas of the feminine in the beginning of the eighteenth century. Especially in Britain, this took place in a busy context that included the Enlightenment’s efforts to define womanhood, the consumer revolu-tion, the chinoiserie movement and tea drinking rituals. By the middle of the century, porcelain became a metaphor for women due to its elegance, transparency and especially its fragility. This feminine voice of porcelain, although it had been fairly turned down inside the global economy’s world of generic and genderless commodities, can still be heard in today’s art and literature.
Porselen, sert, gözeneksiz ve yarı-saydam doğasıyla en mükemmel seramik türüdür. Avrupa, ithal Çin porselenleriyle karşı-laştığı 13. yüzyıldan beri ona sıra dışı bir nesne gözüyle bakıp hayranlık beslerken bir yandan da onun gizemini çözmek is-ter. 16. yüzyılda başlayan Uzakdoğu deniz ticaretiyle git gide daha çok porselen kıtaya gelirken, büyüyen egzotik gizemin ve artan hayranlığın eşliğinde, ona çeşitli anlam ve çağrışımlar yüklenir. Bu çağrışımların, 18. yüzyılın başlarından itibaren açıkça dişilik nosyonu etrafında kümelendiği görülür. Bu durum Aydınlanmanın kadını tanımlama çabasından, tüketici devrimine, chinoiserie akımından ayinsel çay tüketimine uzanan yoğun bir bağlam içinde özellikle İngiltere’de gerçekleşir. Yüzyılın içlerine varıldığında porselen, zarafeti, şeffaflığı ve özellikle kırılganlığıyla bir kadın metaforu halini almıştır. Porselenin bu dişil sesi, küresel ekonominin türdeş ve cinsiyetsiz metalar âleminde iyice kısılmış olsa da, günümüz sanatı ve edebiyatında hala işitilebilir.
Bölüm | Araştırma Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Temmuz 2017 |
Gönderilme Tarihi | 18 Ocak 2017 |
Kabul Tarihi | 24 Mayıs 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 18 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.