Türkiye’de ilk kez 2006 tarihinde tarımsal faaliyetlere ilişkin muhasebe işlemlerinin
düzenlenmesini konu edinen TMS 41 “Tarımsal Faaliyetler” standardının yürürlüğe girmesiyle
tarımsal ürünler ve bu ürünlerin yetiştirilmesinde kullanılan canlı varlıklar bu standart kapsamında
muhasebeleştirilmeye başlamıştır. 2014 yılına kadar bu uygulama geçerliliğini korumuş ancak 2014
yılında TMS 41’de yapılan revizyonla standarda “taşıyıcı bitki” kavramı eklenmiştir. Taşıyıcı
bitkiler canlı varlıklardan farklı olarak, önemsiz kalıntı satışları dışında tarımsal ürün olarak
satılma ihtimali çok düşük olan bitki veya bitki topluluklarıdır. Yapılan değişiklikle bu özelliği
taşıyan taşıyıcı bitkiler TMS 16 “Maddi Duran Varlıklar” standardının kapsamına alınmıştır.
Çalışmada bitkisel üretim türlerinden biri olan fındık yetiştiriciliği üzerinde durulmuştur. Tarımsal
ürün olarak fındık meyvesi fındık ocaklarından elde edilir ve fındık ocakları taşıyıcı bitkilerin TMS
41’de açıklanan bütün özelliklerine tam uyum sağlamaktadır. Buradan hareketle çalışmada fındık
ocakları taşıyıcı bitki olarak nitelendirilmiştir. Çalışmanın amacı fındık yetiştiriciliği ile ilgilenen
işletmelere fındık ocaklarının aktifleştirilmesinden dönem sonu ölçme ve değerleme işlemlerine
kadar TMS’ye uyumlu olarak hangi muhasebe işlemlerinin yapılacağına dair öneriler sunmaktır. Bu
amaçla araştırmada örnek olay yöntemi benimsenmiş ve Türkiye’de fındık sektörünün önemli
firmalarından biri olan Durak Fındık A.Ş. aktiflerinde yer alan bir fındık bahçesine ait gerçek
veriler üzerinden uygulamaya ilişkin örnekler sunulmuştur. Çalışma sonucunda genel olarak;
taşıyıcı bitki sınıfına giren fındık ocaklarının üzerinde bulunduğu arsadan ayrı olarak bir değeri
olduğu, bu değer üzerinden ilk muhasebeleştirmede fındık ocaklarının maddi duran varlıklar
grubunda yer alan diğer maddi duran varlıklar hesabında izlenebileceği, fındık bahçelerinin
değerinde yıllar itibariyle artış olması sebebiyle dönem sonu ölçme yöntemi olarak maliyet
modelinden ziyade, yeniden değerleme modelinin daha doğru bir yaklaşım olacağı tespit edilmiştir.
Journal Section | Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | August 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 23 Issue: 2 |