Bu çalışmada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları tarafından 2013 Mayıs ve 2017 Kasım tarihlerinde kırılgan beşli olarak ilan edilen ülke sınıflandırmalarını baz alarak inovasyonun kırılganlıktan çıkmak için bir çözüm oluşturup oluşturamayacağının cevabı aranmıştır. Bu kapsamda, çalışmada ikincil bir veri kaynağı olan Küresel İnovasyon Endeksinin 2009-2018 yıllık raporlarından derlenerek oluşturulan inovasyon endeksi (GII), inovasyon girdi endeksi ve inovasyon çıktı endeksi verileri kullanılmıştır. 2013 ve 2017 sınıflandırmalarında kırılgan ülke statüsünde olan 9 ülke için 10 yıllık inovasyon endeksi değişimi incelenmiştir. Bunun sonucunda, her iki sınıflandırmada da kırılgan ülke statüsünde tek ülke olan Türkiye’nin inovasyon endeksi değerlerinde yüzde 7’lik bir pozitif değişim olduğu gözlenmiştir. İlginç olan şudur ki; 2017 kırılgan beşli sınıflandırmasında artık kırılgan ülke olarak sayılmayan Hindistan, Endonezya, Brezilya ve Güney Afrika ülkelerinin bu süreçteki inovasyon endeksi değerlerinde düşüş olmuştur. Dolayısıyla, Türkiye için inovasyon endeksindeki iyileşmenin ülkeye sermaye hareketi kazandırması etkisinin sınırlı kaldığı yorumu yapılmıştır. Bu sınırlı etkiyi açıklayabilmek için ülkenin risk kredibilitesini gösteren Kredi Risk Primi (CDS) verileri incelenmiştir. Türkiye’nin CDS değerinde 2009-2019 yılları arasında yaklaşık yüzde 180 ile çok yüksek bir artış olduğu gözlenmiştir. Bu durum, sermaye hareketindeki sınırlamayı betimsel olarak açıklamaktadır.
Bu betimsel sonuçların ekonometrik bir yöntem ile yorumlanabilmesi için çalışmanın ampirik bulgular kısmında Boostrap Veri Zarflama analizi kullanılmıştır. Girdi değişkenlerini temsilen inovasyon sürecine yönelik 5 göstergeden hareketle elde edilen inovasyon girdi endeksi, çıktı değişkenini temsilen ise 2 gösterge üzerinden elde edilen inovasyon çıktı endeksi değişkeni kullanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Türkiye’nin inovasyon teknik etkinlik skorunun 0,795 olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 2013 kırılgan beşli sınıflamasına göre Türkiye inovasyon etkinlik ortalaması bakımından üçüncü sırada, 2017 sınıflamasında ikinci sırada yer almaktadır. Dolayısıyla, bulgular birlikte değerlendirildiğinde veri zarflama analizi sonucunda da inovasyonun tek başına kırılganlığa bir esneklik cevabı olamayacağı elde edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 9 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 8 Sayı: 1 |