Amaç: Üriner obstrüksiyonun tanı ve takibinde kortikomedüller strain oranının (SR)
kullanılabilirliğini araştırmak.
Gereç ve Yöntemler: Hastanemiz
üroloji kliniğine renal kolikle başvuran hastalardan taşa bağlı unilateral
üriner obstrüksiyon tanısı BT ile konulmuş 18-60 yaş arası 40 gönüllü (26
erkek, 14 kadın) hasta çalışmaya alındı. Yine aynı hastaların kontralateral
sağlam böbrekleri kontrol grubu olarak dahil edildi. Bütün hastaların yaşı,
cinsiyeti, ne kadar zamandır renal koliği olduğu, tansiyonu, body mass indexi
(BMI) kaydedildi. Hastalara, abdominal radyolojide 8 yıl deneyimli, tek
radyoloji uzmanı tarafından renal ultrasonografi, doppler ultrasonografi ve Real Time Elastografi (RTE) incelemesi
yapıldı. Bu üç ölçümün ortalaması istatistiksel analizde kullanıldı. Dekompresyon
fazında böbreğin cilde en yakın kesiminden B modda belirlenen medulla ve
korteksteki ilgilenilen bölge işaretlenerek gerinim oranı (SR) ölçüldü.
Bulgular: Gruplar
arasında yaş farkı yoktur. Renal
pelvis çapı ile obstrükte böbrekteki RI arasında pozitif korelasyon bulduk (p=0.006
ve r=0.446). Hidronefrotik
böbreklerin ortalama kortikomedüller SR değerleri (0.38±0.43) ile kontralateral
normal böbreklerin ortalama SR değerleri (0.61±0.69) arasında istatistiksel
olarak anlamlı farklılık saptadık (p=0.025). Hidronefrotik böbreklerin ortalama
arterial doppler değerleri (0.64± 0.06) ile normal böbreklerin areterial doppler
değerleri (0.60±0.05) arasında
istatistiksel olarak anlamlı farklılık var (p=0.026).
Sonuç: Noninvaziv
bir yöntem olan RTE ile renal kortikomedüller SR ölçümü üriner obstrüksiyon
tanı ve takibinde kullanılabilir. Bu bulgu literatürde tanımlanmış olan üriner
obstrüksiyondaki artmış arteryel RI verileri ile de desteklenmektedir.
Aim: To investigate the utility of
corticomedullary strain ratio (SR) in the diagnosis and follow-up of urinary
obstruction
Material and Methods: Forty
volunteer patients (26 males, 14 females) aged between 18-60 years, who were
admitted to our outpatient urology clinic with renal colic due to stone and diagnosed
as unilateral urinary tract obstruction via CT, were included in the study. Contralateral
intact kidneys of the same patients were accepted as control group. The age,
gender, duration of renal colic, blood pressure and BMI of the all patients
were also recorded. Patients were examined with renal ultrasonography, doppler
ultrasonography and Real Time Elastography (RTE) by a single radiologist with 8
years of experience in abdominal radiology. The average of these three
measurements was used in statistical analysis. Strain ratio (SR) was measured
by marking the region of interest in the medulla and cortex determined in B
mode during the decompression phase.
Results: No
difference was observed in terms of age between the groups. We found a positive
correlation between renal pelvic diameter and RI in obstructed kidney (p=0.006
ve r=0.446). There was a statistically significant difference between mean
corticomedullary SR values of hydronephrotic kidneys (0.38 ± 0.43) and mean SR
values of contralateral intact kidneys (0.61 ± 0.69) (p=0.025). Also, we
observed statistically significant difference between the mean arterial doppler
values of the hydronephrotic kidneys (0.64 ± 0.06) and the arterial doppler
values of intact kidneys (0.60 ± 0.05) (p=0.026).
Conclusion: The
measurement of renal corticomedullary SR by RTE, which is a noninvasive method,
can be used in the diagnosis and follow-up of urinary obstruction. This finding
is supported by increased arterial RI data in urinary obstruction described in the
literature.
| Primary Language | English |
|---|---|
| Subjects | Urology |
| Journal Section | Original Research |
| Authors | |
| Publication Date | February 26, 2020 |
| Published in Issue | Year 2020 Volume: 15 Issue: 1 |