After the National Struggle, one of the most important steps in the establishment of the new Turkey as a secular republic was the abolition of the caliphate. The abolition of the Caliphate occupied the political agenda both in domestic politics and foreign policy. In this period, the process of resolving the "Mosul Question", which caused tensions between Britain and Turkey, and the discussions on the caliphate and secularism developed as events that were related to or affected each other. The abolition of the caliphate and other steps taken by Mustafa Kemal Pasha regarding secularism disturbed Western states, especially Britain. While explaining the Turkish-British relations of the period, it is important to mention Britain's caliphate strategy and the Sheikh Sait rebellion and the Lausanne Conference process within the scope of the caliphate strategy. The abolition of the caliphate in Turkey was a development that completely contradicted Britain's interests and prevented it from carrying out its policy of domination. Britain's active use of the press to create public opinion against Turkey reveals the fact that Britain was very uneasy about the abolition of the caliphate. It has been observed that the news on the abolition of the caliphate in The Times, The Foreign Affairs, The Spectator, The Fortnightly Review, The Saturday Review, The New Statesman, The English Review and The Economist, which are among the British press, were generally uncomfortable with Turkey's transition to a secular order and took a stance against Turkey. This study focuses on how the issue was handled in the British press in the Turkish foreign policy of the Mustafa Kemal Pasha period, especially during the abolition of the caliphate.
Caliphate British Press Lausanne Peace Conference Mustafa Kemal Pasha Turkish-British Relations
Millî Mücadele sonrası, yeni Türkiye’nin laik bir cumhuriyet olarak kurulmasında en önemli adımlardan biri halifeliğin kaldırılması olayıdır. Halifeliğin kaldırılması konusu hem iç politika hem de dış politikada siyasi gündemi önemli ölçüde meşgul etmiştir. Bu dönemde İngiltere ile Türkiye arasında gerilime sebep olan “Musul Sorunu”nun çözülmesi süreci ile halifelik ve laiklik tartışmaları birbiri ile bağlantılı veya birbirini etkileyen olaylar olarak gelişmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın halifeliği kaldırılması ve laiklik ile ilgili diğer adımları atması, İngiltere başta olmak üzere Batılı devletleri rahatsız etmiştir. Dönemin Türk-İngiliz ilişkileri açıklanırken; İngiltere’nin hilafet stratejisine ve hilafet stratejisi kapsamında Şeyh Sait isyanına ve Lozan Konferansı sürecine değinmek önem arz etmektedir. Türkiye’de halifeliğin kaldırılması İngiltere’nin çıkarlarına tamamen ters düşen, tahakküm politikasını yürütmesini engelleyen bir gelişmedir. İngiltere’nin, Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturmak için basını aktif kullanması İngiltere’nin, hilafetin kaldırılmasından büyük tedirginlik yaşadığı gerçeğini ortaya çıkarmaktadır. İngiliz basınından The Times, The Foreign Affairs, The Spectator, The Fortnightly Review, The Saturday Review, The New Statesman ve The English Review, The Economist isimli yayınların hilafetin kaldırılması konulu haberlerinin, genel itibariyle Türkiye’nin laik düzene geçişinden rahatsızlık duydukları ve Türkiye aleyhinde bir tavır takındıkları görülmüştür. Bu çalışmada, Mustafa Kemal Paşa dönemi Türk dış politikasında özellikle hilafetin kaldırılması sürecinde İngiliz basınında konunun nasıl ele alındığı üzerinde durulmuştur.
Hilafet İngiliz Basını Lozan Barış Konferansı Mustafa Kemal Paşa
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türkiye Cumhuriyeti Tarihi |
Bölüm | Tam Sayı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 15 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 65 |
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.