States rise on the foundations provided by the geographies on which they are founded. These foundations not only provide a state with the economic conditions to sustain itself but also have the characteristics that determine its existence. In determining their borders and building their roads and fortresses with the awareness of this situation, the rulers aim both to develop their economic conditions and to protect themselves against their enemies. As a natural consequence of these propositions, it is possible to claim that every state may have a geographical consciousness. This consciousness, which establishes the relationship between geography and political power, can be seen in the example of the Caliphate administration and especially the Abbasid state in the first centuries of Islamic history. According to some scholars, the power-geography relationship that determines the form of geographical writing in the classical period gains different dimensions when it comes to the Abbasids. The activities of the caliphs and their approach to their geographies during the Abbasid period, when the earliest examples of Muslim geographical writing can be seen, reveal how the power-geography relationship was shaped in the context of security and economics. Based on this approach, this study will review the power-geography relationship in the Abbasids, the last political link of the early period of Islam, within the framework of the caliphs' construction activities and the steps they took in shaping their state. For this purpose, first of all, the process of centring the state in Iraq and the construction of Baghdad as the capital will be discussed. Then, the policy of the caliphs during the first two centuries of the Abbasids in the cities of Rey and Raqqa, which will be described as bridgehead cities, will be reviewed. Finally, the recovery process of the Abbasid central power after the Sāmarrā period will be evaluated.
The study is based on the idea that the Abbasids formed their politics with a strong geographical thought. This idea is derived from a doctoral thesis titled Power, Economy, and Geography in the Abbasids (132-292/751-908): A Study in the Context of Ibn Khaldūn's Approach. Examples from the Abbasid world of situations such as the shaping of power with geographical knowledge and positioning itself on the earth are examined with this idea. For this purpose, priority will be given to the sources that reveal the views of the caliphs, who were the main actors of the Abbasid politics, on their geography and the approaches of authors such as Ibn al-Muqaffa', Belāzurī, Ya'qūbī, Tabari, Ibn Hurdazbih, Ibn al-Faqih and Qudāma b. Ja'far, a significant number of whom held state positions during the Abbasid period. Thus, an "Abbasid perspective" will be tried to be determined with the approaches of the caliphs and Abbasid scribes. While Ibn Khaldūn, with his analysis of the main impact of geography as an issue on the Abbasid power, will be a source that determines the basic approach of the study, the evaluations of Ibn al-Ṭtakā, who analyses the caliphate as a whole, will also have an important place. In addition, studies on the foundation of Baghdad, the economic history of the cities of Rey and Raqqa, and the reforms during the reign of Caliph Mu'tazid will be consulted. The works of Paul Heck and Abbasid scribes/bureaucrats such as Hayrettin Yücesoy will also be included for basic determinations on Muslim geography.
In the study, it was seen that the Abbasids established their direct administration in the most ideal region for human life as seen in the works written in their era, and handed over the administration of the parts of the caliphate geography that were out of their hands. It was evaluated that the process of choosing Iraq as the centre and the location of Baghdad was a reflection of a perspective that prioritised security and economy. When the interest of the Abbasid caliphs in the cities of Rey and Raqqa was examined, it was seen that the caliphs wanted to control the roads leading to the east and west as a complementary issue to the determination of the geography of the administration and the determination of the location of the centre and the capital. As seen in the last issue examined, the reforms of the Caliph Mu'tazid period and the reconstruction of the central power of the state reaffirmed the geographical concept formed until this period
Devletler üzerlerinde kuruldukları coğrafyaların sağladığı temeller üzerinde yükselirler. Bu temeller bir devlete kendisini ayakta tutacak iktisadi koşulları sağladığı gibi onun var oluşunu belirleyen özelliklere de sahiptirler. İktidarlar bu durumun bilincinde olarak sınırlarını belirleyip yollarını ve kalelerini inşa ederken hem iktisadi koşullarını geliştirmeyi hem de düşmanlarına karşı korunmayı hedeflerler. Bu önermelerin doğal bir sonucu olarak her devletin bir coğrafya bilinci olabileceğini iddia etmek mümkündür. Coğrafya ile iktidar arasındaki ilişkiyi kuran bu bilinç İslâm tarihinin ilk asırlarında var olan hilâfet yönetimi ve özellikle Abbâsî devleti örnekliğinde görülebilir. Bazı araştırmacılara göre klasik dönemde coğrafya yazıcılığının biçimini belirleyen iktidar-coğrafya ilişkisi Abbâsîler söz konusu olduğunda farklı boyutlar kazanır. Müslüman coğrafya yazıcılığının en eski örneklerinin görüldüğü Abbâsîler devrinde halifelerin yürüttükleri faaliyetler ve coğrafyalarına olan yaklaşımları iktidar-coğrafya ilişkisinin güvenlik ve iktisat bağlamında nasıl şekillendiğini ortaya koymaktadır. Çalışmada bu yaklaşımdan hareketle İslâm’ın erken döneminin siyasi anlamda son halkasını teşkil eden Abbâsîlerde iktidar-coğrafya ilişkisi halifelerin inşa faaliyetleri ve devletlerini biçimlendirirken attıkları adımlar çerçevesinde gözden geçirilecektir. Bunun için öncelikle devletin Irak’ı merkez edinmesi ve başkent olarak Bağdat’ın inşası süreci ele alınacaktır. Ardından köprü başı şehirler olarak nitelendirilecek Rey ve Rakka şehirlerinde Abbâsîler’in ilk iki asrı boyunca halifelerin yürüttüğü siyaset gözden geçirilecektir. Son olarak Sâmerrâ döneminin ardından Abbâsî merkezî gücünün toparlanma süreci değerlendirilecektir.
Çalışmada Abbâsîlerde İktidar, İktisat ve Coğrafya (132-292/751-908): İbn Haldûn’un Yaklaşımı Bağlamında Bir İnceleme adlı doktora tezinde yer alan Abbâsîler’in siyasetlerini güçlü bir coğrafya düşüncesiyle oluşturdukları fikrinden hareket edilmektedir. Coğrafya bilgisi ile iktidarın biçimlenmesi, kendini yeryüzünde konumlandırması gibi durumların Abbâsî dünyasından örnekleri bu fikirle incelenmektedir. Bunun için Abbâsî siyasetinin ana aktörleri olan halifelerin coğrafyalarına bakışlarını ve Abbâsî döneminde önemli bir kısmı devlet görevi almış; İbnü’l-Mukaffa‘, Belâzürî, Ya‘kûbî, Taberî, İbn Hurdazbih, İbnü’l-Fakih ve Kudâme b. Ca‘fer gibi müelliflerin yaklaşımları konu edinilmiştir. Böylece halifeler ve Abbâsî kâtiplerinin yaklaşımları ile bir “Abbâsî bakışı” tespit edilmeye çalışılmıştır. Coğrafyanın bir mesele olarak Abbâsî iktidarı üzerindeki temel etkisine dair analizi ile İbn Haldûn çalışmanın temel yaklaşımını belirleyen bir kaynak olurken, halifeliği bir bütünlük içinde inceleyen İbnü’t-Tıktakâ’nın değerlendirmeleri de önemli bir yer tutacaktır. Bunun yanında Bağdat’ın kuruluşunu, Rey ve Rakka şehirlerinin iktisadi tarihini ve Halife Mu‘tazıd dönemindeki reformları inceleyen araştırmalara müracaat edilecektir. Müslüman coğrafyacılığı hakkındaki temel tespitler için Paul Heck ve Abbâsî katipleri/bürokratlarının Hayrettin Yücesoy gibi isimlerin çalışmalarına da yer verilecektir.
Çalışmada Abbâsîler’in doğrudan yönetimlerini kendi devirlerinde kaleme alınmış eserlerde görüldüğü üzere insan hayatı için en ideal bölgede kurdukları ve hilâfet coğrafyasının elden çıkan kısımlarının yönetimlerini devrettikleri görüldü. Irak’ın merkez olarak seçilmesi ve Bağdat’ın konumunun seçilmesi sürecinin güvenlik ve iktisadı önceleyen bir bakışın yansıması olduğu değerlendirildi. Rey ve Rakka şehirlerine Abbâsî halifelerinin gösterdiği ilgi incelendiğinde; yönetim coğrafyasının belirlenmesi ve merkez ile başkentin konumlarının tespit edilmesini tamamlayan bir husus olarak halifelerin doğuya ve batıya açılan yolları kontrol altına almak istedikleri görüldü. İncelenen son hususta görüldüğü üzere Halife Mu‘tazıd dönemi reformları ile devletin merkezi gücünün yeniden inşası bu döneme kadar oluşan coğrafi konseptin yeniden teyit edildiği tespit edildi.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Şubat 2024 |
Kabul Tarihi | 11 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 23 Sayı: Din ve Coğrafya |
Hitit İlahiyat Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 International License (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.