13. yüzyılda Anadolu’ya akın eden Türkmen boyları daha sonraları batıda, Bizans-Selçuklu sınır boylarında bağımsızlığını ilan eden birer uç beyliği halini almıştır. Karesioğulları Beyliği de bunlardan biridir ve Balıkesir, Çanakkale ve Edremit’in çevresini kapsayan bölgeye hakim olmuştur. Ancak beyliğin ömrü çok uzun sürmemiş, daha kuruluş aşamasındaki Osmanlılara tabi olmuş, hanedan üyeleri de uzun yıllar Osmanlılara hizmet etmiştir. Karesioğulları’ndan günümüze Karesi Bey’in 20. yüzyıl başında yıkılarak yeniden yapılan türbesi ve Bergama’da bir mescid minaresi dışında başka bir mimari eser ulaşamamıştır. Üstelik bunların Karesioğulları’na ait olduğu konusu da tartışmalıdır. Her ne kadar Osmanlı tabiiyetinde yapılmışsa da makaleye konu olan ve Karesioğlu ailesine mensubiyeti anlaşılan Emir Bey’in türbesini bu kapsamda ele almak konunun özgün değerini açığa çıkarmak açısından önemlidir. Tarihi kaynaklar, türbenin Karesioğlu Emir Bey’e ait olduğunu ve bir zaviye içinde yer aldığını göstermekte ancak bu kişinin kim olduğu ve ne zaman yaşadığını belirtmemektedir. Türbeden başka bir yapı ya da kalıntıya rastlanamadığı ve herhangi bir kaynakta anlatılmadığı için zaviyenin yapısı da belirsizdir. İleride türbenin bulunduğu alanda yapılacak kazı çalışmaları ve araştırmalar, zaviye hakkında net bilgilerin de ortaya çıkmasına imkân tanıyacaktır. Bu çalışmada zaviyeden geriye ayakta kalabilen tek yapı olan türbe tanıtılmaya çalışılmıştır. Çalışma sonucunda türbenin Türk-İslam mimarisinde onbirgen plan şemasına sahip tek türbe olduğu, örtüsünün hiç yapılmadığı dolayısıyla bir açık türbe şeklinde inşa edildiği anlaşılmıştır. Yapı bu mimari özellikleri sebebiyle Türk-İslam sanatı içinde özel bir yere sahip olabilecek niteliktedir.
Bu çalışmanın hazırlanma sürecinde etik ilkelere uyulmuştur.
Turkoman tribes invading Anatolia in the 13th century declared independence and became “Frontier Principalities” in the western Byzantium-Seljuk borderlines. Karesioglu Tribe was one of them, and they reigned the area including Balıkesir, Canakkale, and the precinct of Edremit. Karesioglu, however, did not survive long, declared his subjection to the Ottomans which had just been established, and dynasty members served them for years. No architectural work remains today except Karesi Beg’s tomb, which was demolished and rebuilt at the beginning of the 20th century, and a minaret of masjid in Bergama. Moreover, it is also disputed that these buildings belong to the Karesioglu. Although it was built under the subjection of Ottomans, it is important to discuss the tomb of Emir Bey, which is the subject of the article and is understood to be a member of the Karesioğlu family, in this context in order to reveal the original value of the subject. Historical sources indicate that the tomb belongs to the Karesioglu Emir Beg and is inside a zawiya, but sources did not mention who the Karesioglu Emir Beg is and when he lived. The structure of the zawiya is unclear since no other construction or remains except for the tomb were found and it is not mentioned in any source. For the present, archaeological excavation and investigations in the zawiya area seem to be the only studies that will reveal the unknowns about the zawiya. The tomb that is the only structure that remains from the zawiya is tried to be introduced in this study. At the conclusion, it is understood that it is the only tomb having an eleven-triangle plan scheme, constructed without a coverage, thus built as an uncovered tomb. Due to these architectural features, the building has a special place in Turk-Islamic art.
Ethical principles were followed during the preparation of this study.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 13 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 21 Sayı: 1 |