After a person dies, their final memory is embodied by their grave, projecting their life. In Islamic architecture, the tombs of religious figures who have left a lasting impact on society and achieved spiritual prominence are constructed as monumental architectural structures. Those structures take various forms, such as tombs, kunbeds, domes, and meshheds, reflecting the local traditions and languages. Additionally, it is not uncommon to find multiple grave monuments attributed to a single person in Islamic regions. While these replicated graves serve to facilitate the remembrance and commemoration of those significant figures, they can also pose challenges for researchers and historians due to the complexities they introduce. This article explores the topic of the tomb and maqam (a holy site) of Fatimah, one of the earliest instances of such sites being established due to personal sensitivity and specific requests. This article delves into the life of Fatimah, her tomb, the rituals of shrouding (burial preparation), and the significance of her maqam. It also attempts to conclude the relationship between the madfun (the buried figure), the tomb itself, and the maqam within the realm of Islamic architecture.
Fatimah Ahl al-Bayt Tomb Early Islamic Architecture Madinah Maqam
Kişinin vefatından sonra hatırlanması, ziyaret edilmesi maksadıyla hayatının bir iz düşümü olarak geride kalan son hatırası kabri olmaktadır. İslâm mimarisinde toplumda iz bırakan, manevî açıdan önde olan din büyüklerinin kabirleri ise türbe, künbed, kubbe, meşhed gibi bulunduğu yerin geleneği ve diline göre adlandırılan âbidevî mimari yapılar şeklinde inşâ edilmektedir. Bunun yanında bilhassa Türk-İslâm coğrafyasında Hakk katında ve halk içinde muteber kişilere ait birden fazla mükerrer mezar âbideleri olduğu da bilinmektedir. İster takipçi ve isim benzerliği nedeniyle kabrin tam yerinin bilinememesi, ister Kanuni Sultan Süleyman’ın tahniti gibi mecbur kalınması olsun farklı sebeplerle inşâ edilen mükerrer kabirler, büyük isimlerin hatırlanması ve anılmasını kolaylaştırmakta ancak araştırmaları zorlaştırmaktadır. Bu konuda vasiyet gibi şahsî bir hassasiyet ve talebe dayalı bir sebebe mebni aynı zamanda ilk örneklerden birini teşkil eden Hz. Fâtıma’nın kabri ve makamı meselesi; hayatı, teçhizi, tekfini ve türbesi çerçevesinde bu makalede araştırılarak, İslâm mimarisinde defin-medfûn-kabir- makam ilişkisi açısından bazı sonuçlara ulaşılmaya çalışılmaktadır.
Hz. Fâtıma Ehl-i beyt Türbesi Erken Dönem İslâm Mimarisi Medine Makam
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Mimari, Türk-İslam Sanatları Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 59 Sayı: 3 |