@article{article_1025487, title={MOLLÂ CÂMÎ’NİN YÛSUF U ZÜLEYHÂ MESNEVİSİNDE DÂRİYYE}, journal={Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi}, pages={79–101}, year={2021}, author={Şığva, Bülent and Kıran, Kübra}, keywords={Klasik Türk Edebiyatı, Dâriyye, Mollâ Câmî, Yûsuf u Züleyhâ}, abstract={Klasik Türk edebiyatının şiiri süslü, sanatlı bir yapıya sahiptir. Kelimelerin anlam derinliği, şairlerin işini kolaylaştırdığı gibi şiirdeki güzelliği yakalamalarını da sağlamıştır. Şairler sanatlı söylemleri ustalıkla kullanarak hünerlerini göstermiş ve devrin ileri gelenlerinin takdirini kazanmışlardır. Dönemlerindeki mimarî yapıların güzelliğine kayıtsız kalamayan şairler, şiirlerinde bu yapılara da yer vermişlerdir. Anlatıldığında ölümsüzlüğü yakalayacak olan yapılar gibi kendilerinin de unutulmayacaklarını düşünmüşlerdir. Bu yolla, yapıları yaptıran kişilerin de sevgisini kazanacaklarına inanmışlardır. Bu yüzden şairler, divanlarında mimarî yapı anlatımlarına, tasvirlerine divanlarda özel bir yer vermişlerdir. Bu anlatımları içeren metinler de “dâriyye” türü içerisinde değerlendirilmiştir. Bu çalışmada, yaşadığı devirden itibaren usta bir şair olarak anılan Mollâ Câmî’nin Yûsuf u Züleyhâ mesnevisinde tespit edilen mimarî yapı tasvirlerine yer verilmiştir. Mollâ Câmî, Yûsuf u Züleyhâ mesnevisini 889/1483 yılında yazdığı bilinmektedir. İran edebiyatı, Türk edebiyatını her alanda etkilediği gibi dâriyye türü için de aynı etki söz konusudur. Bunun en güzel örneklerinden birini de Mollâ Câmî’nin Yûsuf u Züleyhâ mesnevisinde görmekteyiz. Bu çalışmada, Mollâ Câmî’nin Yûsuf u Züleyhâ mesnevisinde dâriyye türünün incelenmesi yapılırken “Şerh-i Yûsuf u Züleyhâ” adlı İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi, TY. No: 3516’da kayıtlı olan el yazma eser ve bu el yazma eser üzerine yapılmış yüksek lisans tez çalışmaları esas alınmıştır.}, number={67}, publisher={Atatürk Üniversitesi}