@article{article_1221040, title={NADİR GÖRÜLEN BİR VAKA: POSTPARTUM ANJİOPATİ}, journal={Kocatepe Tıp Dergisi}, volume={26}, pages={174–178}, year={2025}, DOI={10.18229/kocatepetip.1221040}, author={Algül, Fatma Ebru and Kablan, Yüksel and Kalı, Zercan}, keywords={Postpartum anjiopati, Vasospazm, Preeklampsi.}, abstract={Postpartum anjiopati (PPA) doğumdan sonraki ilk 1 ay içerisinde meydana gelen büyük, orta ve küçük arter geçici vasospazmına bağlı gelişen klinik tablodur. Genellikle ani başlayan, saniyeler içerisinde şiddeti artan özellikte başağrısı, nöbet ve/veya fokal nörolojik defisit ile karakterize olur. Biz de literatürde nadir görülen bir postpartum anjiopati vakasını sunmayı planladık. Preeklampsi tanılı, sezaryanla 29. haftada ilk doğumu gerçekleştirilen 26 yaş hastanın operasyondan 2 gün sonra başağrısı, görme bulanıklığı ve sol bacakta kuvvet kaybı şikayeti gelişmiş. Nörolojik muayenede sol alt extremite proksimal kas kuvveti 4/5, ayak plantar flexiyonu ve dorsal fleksiyon kas kuvveti 1/5 tespit edildi. Kranial manyetik rezonans (MR) görüntülemede sağ paryetooksipital kortekste, sağ frontal beyaz cevherde, sol frontoparyetel parasagittal korteks ve korpus kallosumda difüzyon kısıtlanması gösteren dağınık ve değişken boyutta odaklar izlendi. 15 gün sonra çekilen kontrol kranial MR-MR anjiografi görüntülemesinde 15 gün önce kranial MR’da izlenen her iki serebral hemisferde difüzyon kısıtlanması ile karakterize multifokal odaklarda sitotoksik paternin yerini vazojenik ödem paternine bıraktığı izlendi. Ayrıca arteryel kontrast dolumunun 15 gün önceki MR’a göre bariz artış gösterdiği izlendi. Bu durum multifokal iskeminin geçici vazospazma bağlı olduğunu düşündürdü ve hastaya postpartum anjiopati tanısı konuldu. Çıkış nörolojik muayenesi tamamen doğal hale gelmişti. PPA nadir görülen ve agresif seyredebilen bir antitedir. Genellikle kendini sınırlayan ve sekelsiz düzelen bir kliniğinin olmasına rağmen kalıcı hasar gelişen ve ölümle sonuçlanan vakalar da bulunmaktadır. Hasta sonuçlarını iyileştirmek için altta yatan patofizyolojik mekanizmaların ve tedavi protokollerinin net bir şekilde aydınlatılmasına ihtiyaç vardır.}, number={2}, publisher={Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi}