@article{article_1261204, title={İçe Dönük Bir Tipin Serencamı: Fahim Bey ve Biz Romanı}, journal={Kültür Araştırmaları Dergisi}, pages={72–87}, year={2023}, DOI={10.46250/kulturder.1261204}, author={Karoğlu, İlhan}, keywords={Abdülhak Şinasi Hisar, Carl Gustav Jung, persona, gölge, içe dönük tip}, abstract={Abdülhak Şinasi Hisar, ilk romanı Fahim Bey ve Biz’de 19. yüzyıl sonlarından II. Meşrutiyet’e uzanan dönemde sınırlı düzeyde de olsa Batı kültürüne aşina bir karakterin, muhitiyle ilişkisini resmeder. Bursalı bir eşrafın oğlu olarak küçük memuriyetlerle İstanbul’da tutunmaya çalışan Fahim Bey, Londra sefaret kâtipliği sonrası pamuk girişimi için sermayedar bulamayınca hayali şirket kuracak derecede bir hülya adamıdır. Henüz gençken kendine özgü tercih, ilgi ve hevesleriyle dikkat çeken Fahim Bey, günün koşullarına göre oluşmuş toplumsal ve kamusal düzene yabancıdır. İçe dönük bir mizaç olarak dış dünyayı kendi tasarı ve yargıları üzerinden değerlendirir, tercihleri konusunda hiçbir şüphe duymaz. Gençliğinden itibaren arkadaş ve çevresi tarafından tuhaf bulunduğu, eleştiri ve alaylara maruz kaldığı halde yaşam tercihlerinde herhangi bir değişikliğe yönelmez. Sınırlı dost çevresi dışında yalnız bir yaşam sürse de bu durumdan şikâyetçi değildir. Dış dünya ile hülyaları arasında uyum yakalayamayan bir içe dönük olarak kendini insanlardan gittikçe soyutlayan Fahim Bey, Carl Gustav Jung’un psikolojik analizlerine göre incelemeye uygun bir karakterdir. Jung’un kavramsallaştırdığı persona (maske) arketipi; kişinin sosyal ve kamusal alanda kendisinden beklenen davranış biçimine uyum göstermesi şeklinde ifade edilebilir. Jung psikolojisinde kişinin içe dönük ya da dışa dönük oluşu dış dünyanın koşullarına uyum göstermesinde de belirleyici bir etmendir. Bu çalışmada Jung psikolojisinden hareketle Fahim Bey karakterinin, personasıyla niçin denge kuramadığı; hangi etmenlerden ötürü toplumsal ve kamusal düzenle uyuşma kabiliyeti gösteremediği ortaya konulmaya çalışılmıştır.}, number={17}, publisher={Mehmet Ali YOLCU}