@article{article_1453600, title={İDARİ YARGIDA TEMYİZ KANUN YOLUNA İLİŞKİN PARASAL SINIR ŞARTI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN İPTAL KARARININ DEĞERLENDİRİLMESİ}, journal={Başkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi}, volume={10}, pages={247–286}, year={2024}, author={Usta, Özlem}, keywords={Parasal Sınır Şartı, Mahkemeye Erişim Hakkı, Hükmün Denetlenmesini Talep Hakkı, Yargılama Hukukunda Derhal Uygulanma İlkesi, Anayasa Mahkemesi}, abstract={İdari yargıda kanun yollarına başvurularda başvuru şartı olarak uygulanan parasal sınırın her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılarak güncelleneceği düzenlenmiş; bu sınırın, daha önce açılmış ve halen görülmekte olan davalara uygulanıp uygulanmayacağı hususu ise belirsiz bırakılmıştır. Dolayısıyla başvuru şartı olarak hangi tarihteki parasal sınırın dikkate alınacağı noktasında bilinmezlik söz konusudur. Ayrıca, uyuşmazlık konusu bakımından hangi tarihteki sınırın hangi miktar paraya uygulanacağına ilişkin de açıklık yoktur zira dava açılırken talep edilen miktar, hükmedilen miktar ile eş olmayabilir veya başlangıçta talep edilen miktar davanın görülmesi esnasında ıslah edilerek artırılmış olabilir. Sayılan durumlar nedeniyle, hem miktar hem uygulama anı bakımından söz konusu olan değişkenlik ve belirsizlik konunun mahkemeye erişim hakkı çerçevesinde incelenmesini gerektirmiştir. Bu kapsamda mahkemeye erişim hakkına ilişkin genel çerçeve çizildikten sonra mahkemeye erişim hakkının bir sınırının olup olmadığı, varsa da sınırlamanın sınırının ne olması gerektiği üzerinde durulmuştur. Mahkemeye erişim hakkına ilişkin genel çerçeve ortaya konulduktan sonra idari yargılama sistemimiz içinde kanun yollarında uygulanan parasal sınır koşuluna ilişkin düzenlemeler incelenmiştir. Daha sonra, temyiz yoluna başvuru şartı olarak parasal sınıra ilişkin belirsiz hükümlerin yorumunun erişim hakkına bir engel teşkil edip etmediği, bu doğrultudaki eleştiriler ve öneriler açıklanmaya çalışılmıştır. Öte yandan parasal sınırın hangi tarihteki değerinin dikkate alınacağı meselesinin yargılama usulüne ilişkin boyutu da göz önünde bulundurulduğunda yargılamanın temel ilkesi olarak derhal uygulanma ilkesinin de incelenmesine ihtiyaç duyulmuştur. Çalışmamızın hareket noktasını temyiz yoluna başvuruda parasal sınır şartını içeren kuralın, yakın zamanda Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilirken ortaya koyduğu gerekçeler oluşturmaktadır. Anayasa Mahkemesi kararında belli bir miktarı aşmayan davalara karşı temyiz yolunun kapatılmasının amacının Danıştayın iş yükü olduğu belirtildikten sonra söz konusu amaç ile bu amacı gerçekleştirmek için kullanılan aracın ölçülü olup olmadığı değerlendirilmiş, bu anlamda sınırlamanın elverişliliği, gerekliliği ve orantılılığı incelenmiştir. İnceleme sonucunda, hükmün denetlenmesini talep hakkına Danıştayın iş yükünü azaltmak amacı ile getirilen sınırın orantılı olmadığına karar verilmiştir. Çalışmamızda kararı bu yönüyle de mercek altına almış olmaktayız. Bu maksatla, bir yargı merciin görev ve iş yükünü azaltma amacının temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılmasında nasıl dayanak olarak ortaya çıktığını ve bunun Anayasa Mahkemesince sorgulanmaksızın kabulünün meşruluğu değerlendirilmiştir.}, number={1}, publisher={Başkent Üniversitesi}