@article{article_1495609, title={İncirliova Erbeyli Köyü Sarı Hüseyin Ağa Külliyesi}, journal={Sanat Tarihi Dergisi}, volume={33}, pages={893–927}, year={2024}, DOI={10.29135/std.1495609}, author={Atıcı, Alper}, keywords={İncirliova, Erbeyli köyü, külliye, cami, medrese, sebil, hazire, Aydın, Osmanlı mimarisi}, abstract={İncirliova, günümüzdeki idari taksimata göre Aydın’a bağlı bir ilçedir. Doğusunda Aydın, batısında Germencik, kuzeyinde Tire, güneyinde ise Büyük Menderes Nehri ve Koçarlı ilçesi yer almaktadır. Erbeyli köyü, İncirliova’nın güneybatısında, ilçe merkezine yaklaşık 9 km mesafededir. Erbeyli, Osmanlı Dönemi’ndeki idari taksimata göre Aydın Vilayeti’nin Güzelhisar kazasına bağlı mahalleler arasında yer almaktadır. Osmanlı Devleti kaynaklarında Erbeyli adı ilk olarak 1461 tarihindeki defterde geçmektedir. Çalışmaya konu olan külliye Erbeyli köyü içinde düz bir alana konumlandırılmıştır. Cami merkezli külliyenin kuzeydoğusunda medrese, sebil ve batısında hazire bulunmaktadır. İnşa tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte caminin kapısının yukarısında Sarı Hüseyin Ağa tarafından 1891 yılında inşa ettirildiği yazılıdır. Cami, plan düzenlemesi bakımından tek kubbeli kübik gövdeli camilere bir örnektir. Yapı, tek kubbeli kübik gövdeli camilerden mihrap yönündeki kubbeli bölümün kuzeyine eklenen üç bölümlü kubbeli mekânla harimin dikdörtgene uzatılmasıyla farklılık göstermektedir. Cami, plan ve mimari özellikleri itibariyle döneminin özelliklerini sergilemesinin yanı sıra Batılı sanat akımlarının da etkisiyle Osmanlı sanatında görülen bezeme programına sahiptir. Bir dönem kulüp binası olarak da kullanılan medrese, külliyenin doğu ve kuzey sınırını belirleyen iki ayrı dikdörtgen kütleli binadan meydana gelmektedir. Medrese, malzeme bakımından cami ile benzer özellikler sergilediğinden cami ile çağdaştır. Sebil, malzeme ve inşa tekniği bakımından değerlendirildiğinde cami ve medreseden farklı zamanda inşa edilmiştir. Caminin batısındaki hazirede yapının banisi ile ailesine mensup kişilerin mezarları bulunmaktadır. Mezar taşlarının bezeme kompozisyonunda akant yaprakları, asma ağacı, servi ağacı ve vazodan çıkan çiçek motifleri görülmektedir. Cami ve mezar taşlarındaki süslemeler üslup bakımından değerlendirildiğinde 18. yüzyılın ikinci yarısından 20. yüzyılın ilk yarısına kadar Batı Anadolu’da görülen motif ve kompozisyonlar oldukları anlaşılmaktadır.}, number={2}, publisher={Ege Üniversitesi}