@article{article_1510584, title={Doğumda Kullanılan İndüksiyon Metotlarının Doğum Deneyimine Etkisi}, journal={Mersin Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi}, volume={18}, pages={34–45}, year={2025}, DOI={10.26559/mersinsbd.1510584}, author={Turan, Ayşenur and Güler Kaya, İffet}, keywords={Doğum korkusu, doğum memnuniyeti, doğum tatmini, indüksiyon, oksitosin}, abstract={Amaç: Araştırmanın amacı, ülkemizde doğum indüksiyonu için en yaygın olarak kullanılan oksitosin protokollerinin doğum deneyimine etkisini belirlemektir. Yöntem: Analitik kesitsel tipte araştırma Mart 2023–Mart 2024 tarih aralığında 175 gebe ile yürütüldü. Veriler “Bilgi Formu” ve “Wijma Doğum Beklentisi/Deneyimi Ölçeği B versiyonu-WDBDÖ-B” kullanılarak yüz-yüze görüşme yöntemi ile elde edildi. Elde edilen veriler, parametrik analiz yöntemleri ile değerlendirilmiş ve p <0,05 değeri istatistiksel olarak anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular: Çalışmaya katılan gebelerin (N=175) WDBDÖ-B ortalama puanının 55.73±19.31 olduğu, %35.4’ünün (n=62) ağır derecede korku yaşadığı belirlendi. WDBDÖ-B ortalama puanı ile aktif faz süresi arasında pozitif yönde zayıf bir korelasyon (r=0.366) saptanmıştır (r=0.426). APGAR 1. dakika skoru ile WDBDÖ-B puanı arasında negatif yönde ve çok zayıf düzeyde bir korelasyon tespit edilmiştir (r=-0.175). Doğum süresi ile yaş arasındaki ilişkinin pozitif yönde ve amniyotomi uygulamasının negatif yönde önemli bir etkisi olduğu belirlenmiştir. Doğum korkusu ile alternatif düşük doz oksitosin protokolü (başlangıç dozu: 0.5-1 mU/dk) arasındaki ilişkinin negatif yönde, alternatif yüksek doz oksitosin protokolünün (başlangıç dozu: 4 mU/dk) pozitif yönde, yüksek doz oksitosin protokolünün (başlangıç dozu: 6 mU/dk) pozitif yönde ve doğum süresinin pozitif yönde önemli bir etkisi olduğu tespit edildi. Sonuç: Sonuç olarak, yüksek doz oksitosin protokollerinin doğum korkusunu ve dolayısıyla doğum deneyimini olumsuz etkilediği belirlenmiştir.}, number={1}, publisher={Mersin Üniversitesi}, organization={Yoktur.}