@article{article_1512437, title={Ziya Gökalp’in Tefekkür Dünyasında Din}, journal={Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi}, pages={69–76}, year={2024}, DOI={10.53568/yyusbed.1512437}, author={Topal, Şevket}, keywords={Ziya Gökalp, icmâ, örf, içtimai usul-i fıkıh, din}, abstract={Bu makalede Ziya Gökalp’in tefekkür dünyasında dinin yeri incelenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmanın temel amacı, Osmanlı Devleti son devir mütefekkirlerinden ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk dönem aydın ve siyasetçilerinden bu denli mühim birisinin hem kendi dünyasında hem de fikri katkı sunduğu devlet nizamında ne derece etkili olduğunu tespit etmeye çalışmaktır. Bu çalışma neticesinde görülmüştür ki Ziya Gökalp gerek yazdıkları gerek etki ettiği siyaset ve ilim erbabı yoluyla oldukça etkili olmuş bir şahsiyettir. Bu etkilerden birisi, belki de en önemlisi, dini sahada gelenek ile gelecek arasında bir köprü vazifesi görmüş olmasıdır. Gökalp’in hayatının değişik dönemlerde farklı tezahür etse de din hep olagelmiştir. Öyle ki kendisi gençlik dönemi fikrî ve amelî dindarlığını ileriki dönemlerde aynı ile sürdüremese de hayatının hiçbir döneminde dini dışlamamış ve toplumun dinden uzak olamayacağını savunmuştur. Gökalp’in dini tasavvurunda, dinin amelî tarafıyla coşku tarafı birlikte olmalıdır. Bu da kişinin kendi ana lisanında dinini tam anlaması ile gerçekleşebilir. Hatta hayatının son evrelerinde, devlet ve toplumun yönünün Batı medeniyeti ve laiklik olması gerektiğini savunduğu evrede bile dine belli bir rol biçmiş, asla dine düşman ve dini dışlayan bir tutum sergilememiştir. Fakat kendisi fikri ve içtimai düzeyde dinden uzak olmasa da özellikle İslam hukukunun klasik kavramlarından fıkıh usulü, hüsün-kubuh, örf ve icmâ deliline bambaşka anlamlar vererek bununla modern kurumlara dini meşruiyet sağlama çabası içerisine girmiştir. Özellikle içtimai usuli fıkhı bu amaçla kaleme almıştır. Bu nedenle Gökalp’in tefekküründe ve toplum öngörüsünde dinin konumunu doğru belirlemek, aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesindeki dinin yerini anlamak, dinsiz bir toplum tasavvur edilmediğini bilmek anlamına gelecektir. Ancak bir mütefekkir ve siyaset adamı olarak hem ittihat terakki içerisinde hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş dönemlerinde aktif olarak yer almakla birlikte teorisyen yönü ön planda olan Gökalp’i din ve toplum politikaları bakımından tek belirleyici görmek hatalı olacağı gibi, onu sadece fikri düzeyde yazıp çizen bir etkisiz eleman olarak görmek de yanlış olacaktır.}, number={Ölümünün 100. Yıl Dönümünde Ziya Gökalp’ı Yeniden Anlamak}, publisher={Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi}