@article{article_1516739, title={Türkiye’de İklim Değişikliğine Uyum Bağlamında Suya Duyarlı Kentsel Planlama ve Tasarım Yaklaşımlarının Önemi}, journal={Kent Akademisi}, volume={17}, pages={1611–1638}, year={2024}, DOI={10.35674/kent.1516739}, author={Mamunlu Kocabaş, Hale}, keywords={İklim Değişikliği, Su Yönetimi, Afet Riski, Suya Duyarlı Kentsel Planlama, Suya Duyarlı Kentsel Tasarım}, abstract={20. yüzyılın ortalarından itibaren sanayileşme devrimi sonrası yaşanan hava, su ve toprak kirliliği vb. çeşitli çevre sorunlarının önlenmesi, etkilerinin azaltılması ve sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasına yönelik çalışmalar, 1970li yıllardan günümüze dek iklim değişikliği ile içeriği daha da genişleyen bir şekilde uluslararası platformda çözüm aranan konulardandır. Ülkemizde su kaynakları iklim değişikliği, artan nüfus sayısı, hızlı kentleşme sebepleri başta olmak üzere hızla tükenmektedir. Uluslararası göstergelere göre Türkiye su stresi altındaki ülkeler arasındadır. Bu çalışmanın amacı ülkemizde iklim değişikliği bağlamında özellikle su kaynaklarının korunarak geliştirilmesi, sürdürülebilir kullanımı, verimliliğin arttırılması ve bunlara ek olarak kuraklık, sel ve taşkın benzeri doğal afet risklerinin azaltılmasına yönelik “suya duyarlı kentsel planlama ve tasarım” çalışmalarının geliştirilmesinin gerekliliğini ortaya koymaktır. Çalışmada iklim değişikliği bağlamında su kaynaklarının üzerinde artan baskılar sebebiyle uluslararası tartışmalar ışığında, yenilikçi yaklaşımlarla ele alınmasının önemi ve literatürde suya duyarlı kentsel planlama ve tasarım yaklaşımlarının gelişen içeriği üzerinde durulmuştur. Türkiye’de suya duyarlı şehirler oluşturulması koşulları mevcut yasal ve yönetsel yapı içerisinde irdelenmektedir. Ülkemizde yapılan değerlendirmeler ışığında su kaynaklarının artan baskılar sebebiyle yok olmaya başlaması sebebiyle sürdürülebilir, verimli ve akılcı kullanımı zorunludur. Başta kentlerde olmak üzere suya duyarlı mekânsal planlama ve tasarım yaklaşımlarının uygulanmaya başlanması acilen gerekmektedir. Bu bağlamda yasal ve yönetsel yapının AB’ye uyum süreci içinde gelişmesi ve fırsat sunması sebebiyle uygulamaların kamu eliyle özendirilerek teşvik edilmesi, kurumlar arası ve toplum iş birliği içinde gerçekleştirilmesi gerekmektedir.}, number={5}, publisher={Ahmet FİDAN}