@article{article_1518069, title={Özselleştirme, Self-Oryantalizm ve Müziksel Evrim Bağlamlarında Muzaffer Sarısözen}, journal={Milli Folklor}, volume={19}, pages={17–28}, year={2025}, DOI={10.58242/millifolklor.1518069}, author={Aykurt, Hakan}, keywords={Muzaffer Sarısözen, özselleştirme, müziksel evrim, self-oryantalizm, Türk halk müziği}, abstract={Cumhuriyet döneminde halk müziğinin derleme, kurumsallaşma ve sistemleşme süreçlerinin yürütücü-sü olan Muzaffer Sarısözen, bu müziğin teori ve uygulama alanlarındaki pek çok yapısal unsurunun şekil-lenmesinde de etkin ve belirleyici olmuştur. Sarısözen’in eylem, söylem ve yaklaşımları, radyo geleneği içerisinde, eğitim kurumlarında ve halk müziğinin icra ve aktarım faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bütün toplumsal alanlarda takip edilmiş ve örnek alınmıştır. Kurucu ve şekillendirici figür olarak büyük bir öneme sahip olan Sarısözen’in belirli konulardaki fikir ve yaklaşımları ise zaman zaman eleştiri konusu olmuştur. 19. yüzyılın başlarından döneminden günümüze kadar sosyal ve kültürel alanlarda büyük değişimlere sebep olan Batılılaşma süreci, yarattığı kültürel boyuttaki hegemonya sebebiyle Sarısözen’in halk müziği meselele-rini ele alışını ve çeşitli konulardaki fikir ve yaklaşımlarını da önemli derecede etkilemiştir. Sarısözen, çeşitli gazete ve dergilerde halk müziği üzerine yazdığı inceleme yazılarının bir bölümünü, cumhuriyetin müzik politikalarının etkisiyle halk müziği ve çok seslilik arasındaki ilişkiye ayırmış, halk müziğinde çok sesliliğin varlığını kanıtlamaya çalışmıştır. Başlı başına kültürel hegemonyanın etkisiyle ortaya çıkan bu durum hem Sarısözen’in halk müziği için taşıdığı önem hem de hegemonya inşasında aydınların rolü düşünüldüğünde, Sarısözen’in, içinde bulunduğu düşünce kalıplarının ve bakış açılarının Batı merkezcilik açısından sorgu-lanması gerektiğine işaret etmektedir. Bu bağlamda araştırmada, Sarısözen’in halk müziğiyle ilgili kaleme aldığı çeşitli yazılardaki fikirlerinin; antropolojik ve arkeolojik özselleştirme, self-oryantalizm ve müziksel evrim-ilerleme kavramları gibi kültürel Batı hegemonyasına bağlı gelişen unsurlar açısından ele alınarak eleştirel ve yorumlayıcı bakış açısıyla çözümlenmesi amaçlanmıştır. Söz konusu yazıların incelenmesinde, metinleri tarihsel, sosyal ve kültürel bağlama göre yorumlayarak makro ölçekte çıkarımlar yapma imkânı sağlayan söylem analizi yönteminden yararlanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre, Sarısözen’in bu yazılarda yaptığı tespit, yorum ve çıkarımlarda, Batılılaşma sürecine bağlı olarak oluşan Batı üstünlüğüne dayalı kültürel hegemonyanın ve yine bu sürecin yarattığı ideolojik ve bilimsel konjonktürün izleri görülmektedir. Sarısözen, kendisine göre Batı müziğinin gelişmişliğinin göstergesi olan çok sesliliğin aslında halk müziğinde çok daha önceden var olduğuna yönelik Türk tarih tezinden beslenen özselleştirmeci fikirler taşımış, müzik-sel değeri Batılı ölçütlere göre belirleyerek halk müziğini bu ölçütler üzerinden sınayan self-oryantalist tutumlar sergilemiş ve yine Batı merkezci düşüncenin yansıması olarak tek sesli müziklerin ilerleme ile çok seslilik evresine geçeceğini öngören müziksel evrim düşüncesini benimsemiş durumdadır. Bu bulgulardan hareketle Sarısözen’in, bir taraftan halk müziğinin derleme, arşivleme, icra, eğitim ve aktarım gibi faaliyet-leri adanmışlık içerisinde gerçekleştirirken diğer taraftan döneminin müzik çevresinde egemen olan ve kendisi gibi birçok kişinin müzikle ilgili meselelere “pür bilimsel” bakabilmesini engelleyen Gökalpçı, pozitivist, self-oryantalist, evrimci ve ilerlemeci görüşlerin tesiri altında kaldığı sonucuna ulaşılmıştır.}, number={147}, publisher={Geleneksel Yayıncılık}